Examples of using "Sort" in a sentence and their turkish translations:
O çok gezer.
- O nadiren dışarı gider.
- O nadiren dışarı çıkar.
Bu nereden düştü?
Bu senin kaderin.
O nadiren dışarı gider.
Çocuğun nasıl?
Oğlun nasıl?
Kaderin bir oyunu olarak
onun kaderine ağlıyor
Arka taraftan fırladı.
Buradan nasıl çıkarız?
Bu gece dışarı çıkalım.
Tom biriyle çıkıyor.
O sık sık bir şeyler içmek için dışarı çıkar.
Herkes dışarıya çıkıyor.
Tom, Mary ile çıkıyor.
Bizim kaderimiz sizin elinizde.
Kaderim senin ellerinde.
Oğlunuz kızımla çıkıyor.
volkanlardan çıkıyor?
kaderleri aynıydı
Onun durumu iyi gidiyor.
O benim kızımla çıkıyor.
Tom kız kardeşimle flört ediyor.
O, evin dışına fazla çıkmaz.
Tom pazartesi günü nadiren dışarı çıkar.
Kaderimi ellerinde tutuyorsun.
yahu birisi de çıkıp bu ergenekon
Marika artık benimle çıkmıyor.
Yeni romanı ne zaman çıkacak?
Hiç kimse bu tür havada dışarı gitmez.
Biz resmi olarak çıkmıyoruz.
Tom artık Mary ile çıkmıyor.
Senin kaderin ellerimde.
Benim cebimden para çıkmıyor canım ne olacak
"Süperman" bu ay sinemada oynuyor.
Babam genellikle ben yataktayken evden çıkar.
Tom bir Çinli değişim öğrencisi ile çıkıyor.
Karanlıktan sonra o asla dışarı çıkmaz.
- Kader bana sıkı bir ders öğretti.
- Kader bana acımasız bir ders verdi.
- Çöpleri atan benim.
- Çöpleri atan kişi benim.
Bu akşam dışarı çıkıp çıkmayacağını Trang'e sor.
Gece, içmeye gider.
Kaderim sizin ellerinizde.
Bu adam kaderiyle memnun.
Mike neredeyse her akşam dışarıda yer.
Kitabın ne zaman yayımlanacak?
Bu senin kaderin.
Fausto'nun kaderi de onlar için önemli değildir.
biz oyunu yine oynarız o dışarıya yine çıkarız
Yeni öğretmenimiz üniversiteyi yeni bitirmiş.
O akşam şehre bir şey içmeye çıkıyor.
Gece, içmek için dışarı çıkar.
Büyümüş de küçülmüş.
Bir saat içinde çocuğum okuldan geliyor.
O, yaklaşık iki yıldır onunla çıkıyor.
Tom yaklaşık üç yıldır Mary ile flört ediyor.
Şubat ayında kertenkele delikten çıkar.
Cebinden 5 cent değerinde bir jeton çıkıyor
İş sadece insan eseri;
Tom şimdi yaklaşık bir yıldır Jane ile flört ediyor.
Dışarı çıktığında babam genellikle bir şapka giyer.
O her dışarı gidişinde kitapçıya uğrar.
Bu benim kaderim.
Bu gece dışarıda yemek yemeye ne dersin?
Tom'un kendine acımak için zamanı yoktu.
En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.
Sonra da bunu döküp dışarı çıkmasını bekleyeceğiz.
bundan ne çıkar bilemeyiz ama
içlerinden bir tanesi de çıkıp isyan etmiyor yahu
kez daha İmparator ile paylaşma kararı aldı.
Bir kayaya tırmanıp sudan çıktı.
Arkadaşım evden sigarasız çıkmaz.
Tom her gün saat altıda çöpü dışarı götürür.
Duştan su akmıyor.
- Senin kitabın ne zaman yayınlanacak?
- Kitabın ne zaman yayımlanacak?
yoksulluğun önemli olmadığını ileri sürebilirsiniz.
az önce söylemiştim manyetik alan bir kutuptan çıkıyor
Onsekizinci yüzyılda yaşamış kölelerin trajik kaderinden bahsediyor.
Büyü bozuldu ve domuz, bir adama dönüştü.
Tuvaletten çıkarken ellerimizi yıkayalım!
devam eden servet ve eşitsizlik,
Dışarıda başka şeyler bulmak için madenden çıkıyoruz.
Bu gördüğünüz, sonik noktadan çıkan turuncu ışık,
hiçbirimiz siyahi veya Cumhuriyetçilerden nefret ederek doğmuyoruz.
Sonra bir baktım ki yuvanın dışına sürüklenmiş, ölmek üzere.
, zaten nesli tükenme tehdidi altında olan Asya fillerinin durumunu ikiye katlamış
Motordan buhar çıkıyor.
Tom her sabah duştan çıkar çıkmaz tıraş olur.
Tom'un küçük erkek kardeşi Mary'nin ablasıyla çıkıyor.
Benim çocuğum "kikugobo" diyemez. Her zaman "kikubogo" gibi çıkar.
Dışarı çıktığında Tom'un ne kadar çok bira içtiğine şaşırırdın.
Tom şimdiye kadar çok iyi gidiyor.
İkinci inandığım şey ise, bu tamamen beklenmeyen birşey,