Examples of using "D'écrire" in a sentence and their turkish translations:
Yazı yazmaktan usandım.
O, yazmaktan asla vazgeçmedi.
Ben zarfın üzerine adresi yazmayı unuttum.
Mektubu yazmayı bitirdim.
O sadece bir kitap yazdı.
Yazmaya devam et.
Raporu yazmayı bitirdim.
Kısa bir hikaye yazmaya çalıştı.
Ne yazıyorsun?
O bir mektup yazmaya devam etti.
Sadece bir kitap yazdım.
Bir mektup yazıyor musunuz?
- Ne yazıyorsun?
- Ne yazıyorsunuz?
Ben sol elimle yazmaya çalıştım.
Diz üstü bilgisayarında sadece ne yazdın?
Mektubu yazmayı ne zaman bitirdin?
Lütfen mektup yazmayı unutma.
Bir şey daha yazmaya karar verdim:
O, bir rapor yazabildi mi?
Yazmaktan vazgeçemiyorum.
Kompozisyonunu yazmayı bitirdin mi?
Bunu yazmayı hatırlamalıyım.
Konuşmamı yazmayı bitirmeliyim.
Ben İngilizce yazmayı durdurmaya karar verdim.
Kız yazıyor.
O, hayvanlar hakkında yazmaya devam etti.
Yazmayı bırak ve kağıdını teslim et.
- Daha okunaklı yazmaya çalışman lazım.
- Daha okunaklı yazmaya çalışmalısın.
başarılı olamaz.
yorumlar kısmına yazmayı unutmayın
O bir mektup yazmaktaydı.
İngilizce bir mektup yazmayı bitirdim.
Tom bir şey yazıyor.
Her gün yazmak için söz verdi.
O, hayvanlar hakkında hikayeler yazmaya devam etti.
Ben sol elimle yazmaya çalıştım.
Makaleyi yeniden yazsan iyi olur.
Ben sol elle yazmaya çalıştım.
O bir roman yazıyor.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
Ne zaman raporu yazmayı bitirdin?
Adını yazmana gerek yoktu.
O, iş mektubu yazmaya alışkındı.
Yazıyorsun.
Tom'a bir mektup yazmayı planlıyorum.
Tom Mary'ye bir mektup yazmayı henüz bitirdi.
Tebeşirle yazmak kolay değil.
O, hayvanlar hakkında hikayeler yazmaya devam etti.
Onun annesi bir mektup yazıyor.
Bir roman yazmak için ani bir dürtü hissetti.
Sol elinle yazmanı sana kim söyledi?
Uzun bir mektup yazmak gerekli değildir
Kedi bir kitap yazıyor.
Şimdi bir mektup yazıyor musunuz?
Birçoğu okuyamıyordu ya da yazamıyordu.
Yeni bir kitap yazıyorum.
Tom raporu yazmayı bitirmedi.
Şimdi bir mektup yazıyor musun?
Posta kodunu yazmayı unutmayın.
Üzerinde çalıştığın şarkıyı yazmayı bitirdin mi?
düşüncelerinizi yorumlar kısmında yazmayı unutmayın
Bir şeyler yazmadan önce gerçeklerden emin olmalısın.
Patty Kanada'da arkadaşlarına yazmayı bitirdi.
Lütfen bana yarın bir mektup yazmamı hatırlat.
Yazmak şöyle dursun, okuyamaz bile.
Ben etnik ve dini azınlıklar hakkında yazmaya çalışacağım.
Az önce yazdığım bir şarkıyı senin için söylemek istiyorum.
Tom, Mary'ye bir mektup yazıyor.
Tatoeba'da günde 20 cümle yazmaya karar verdim.
O mektubu yazmayı kabul ettim.
- Bu raporu yazman ne kadar zamanını aldı?
- Bu raporu yazmanız ne kadar sürdü?
- Bu raporu yazman ne kadar sürdü?
O, onu onun için bir şarkı yazmaya ikna edemedi.
Lütfen siz de düşüncelerinizi yorumlar kısmına yazmayı unutmayın
O, çalışma odasında bir şey yazıyor.
- Bir mektup yazıyorum.
- Ben bir mektup yazıyorum.
- Mektup yazıyorum.
İngilizce bir mektup yazmak böyle kolay değildi.
O geldiğinde, ben bir mektup yazıyordum.
Ona bir mektup yazdığımı söyle.
Tom masasında bir şey yazıyor.
400 kelimeden daha fazla yazmanıza gerek yok.
O şimdi ebeveynlerine bir mektup yazıyor.
- Kitap yazıyorum.
- Bir kitap yazıyorum.
O, her hafta annesine yazmayı asla unutmaz.
- O nasıl İngilizce mektup yazacağını bilmiyor.
- O, İngilizce bir mektubu nasıl yazacağını bilmiyor.
Şimdi bir mektup yazıyor musun?
O her gün günlüğünü yazmayı prensip edinir.
Ben gençken her gün günlüğüme yazardım.
Esperantoca cümleleri uygun bir klavye olmadan yazmak kolay değildir.