Examples of using "Comprenez" in a sentence and their turkish translations:
Anlıyor musunuz?
Umarım hepiniz anlarsınız.
Beni yanlış anlamayın.
Ama konuyu anladığınızı düşünüyorum.
- Anlıyor musun?
- Anlıyor musunuz?
Bu kitabı anlıyor musun?
Rehberi anlıyor musun?
Bunu anlıyor musun?
Onun söylediğini anlıyor musun?
Ben anladığını umuyorum.
Onu anlıyor musun?
Beni anlıyorsun.
Eğer anlıyorsanız elinizi kaldırın.
"Anlıyor musun?" "Hayır."
- Beni anlıyor musun?
- Beni anlıyor musunuz?
- Beni anlıyor musun?
- Beni anlıyor musunuz?
Ne kastettiğimi biliyor musun?
Beni anladığından eminim.
Onun ne anlama geldiğini anlamıyor musun?
Anlamıyorsun.
Sen riskleri anlıyorsun.
- Tabii ki anlıyorsun.
- Tabii ki anlıyorsunuz.
O, düşman. Anlamıyor musun?
Fransızca anlıyor musun?
Anlıyor musun yoksa anlamıyor musun?
Kavramı anlıyor musun?
Onun bir dahi olduğunu anlamıyorsunuz.
Neye dikkat ettiklerini anladığınızda, dikkat ettikleri
şimdi anladınız mı filmlerin neden hala izlendiğini
Bizi çok iyi anlıyorsun.
- Beni anlıyor musun?
- Beni anlıyor musunuz?
Anlamazsan soru sormaktan çekinme.
Sen bunu anlamıyorsun, değil mi?
- Neden anlamıyorsun?
- Anlasana.
- Anlıyorsun değil mi ?
- Anlıyorsun, değil mi?
Beni çok iyi anlıyorsun.
Hayır, sen anlamıyorsun.
Hâlâ anlamıyor musun?
Bunu anladığını umuyorum.
Bunun nasıl çalıştığını anlıyor musun?
Onu anlamıyor musun?
Beni anlamıyorsun, Tom.
Riskleri anlıyor musun?
Eğer onların neye önem ve değer verdiğini anlamazsanız
Her şeyi anlıyor musun?
Fransızcayı anlamıyor musun?
Anlayıp anlamadığını merak ediyorum.
Anlamayan sensin.
Prosedürü anlamıyorsun.
Ne söylediğimi anlıyor musun?
Eğer bir kelimenin anlamını bilmiyorsan sözlüğe bak.
Ne olduğunu anlamıyorsun.
Sözlerimi yanlış anlamayın.
Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?
Fransızca anlarsın, değil mi?
Anlamadığın şey bu.
Kadınları anlamıyorsun, Tom.
Bana farkı anladığını söyle.
Bunun ne kadar ciddi olduğunu anlıyor musun?
Ne demek istediğimi anlıyorsun, değil mi?
Eğer bir şeyi anlamıyorsanız, onun içeriğinin farkında olmamanızdandır.
Aklınızda bulunsun, bu koşullar altında başka bir alıcı bulmaktan başka alternatifimiz yok.
Sen şakalarımı asla anlamıyorsun.
Senin hakkında nasıl endişeli olduğumu anlamazsın.
Anlamıyor musun? Bu seninle ilgili değil.
Ne demek istediğimi biliyor musunuz?
Ne söylediğimi anlıyor musun?
Sana ne dediğimi anlıyor musun?
Eğer anlamıyorsan soru sormaya çekinme.
Neler olduğunu anlıyor musun?
Anlamıyor musun?
Onu neden yapamadığımızı anladığından eminim.
Söylediklerimi anlıyorsun, değil mi?
Anlamadığın bir şey varsa bana bildir.
Sana ne dediğimi anlıyor musun?
Mary'nin ne demek istediğini anlamıyorsunuz.
Onu kolaylıkla açıklayamıyorsan, onu hâlâ anlamıyorsun.