Translation of "Compétition" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Compétition" in a sentence and their turkish translations:

La compétition est rude.

...yoğun bir rekabet var.

La compétition était acharnée.

Kıyasıya bir rekabet vardı.

J'ai raté la compétition.

Yarışmayı kaçırdım.

- Vas-tu participer à la compétition ?
- Allez-vous participer à la compétition ?

Yarışmaya katılacak mısınız?

Nous avons perdu la compétition.

Yarışmayı kaybettik.

Je n'entrerai pas en compétition.

Ben yarışmayacağım.

La compétition se termina en nul.

Oyun berabere sonuçlandı.

Nous devrions probablement remettre la compétition.

Biz muhtemelen yarışmayı ertelemeliyiz.

Il voudrait participer à la compétition.

O, yarışmaya katılmak istiyor.

Je participe à une compétition sportive.

Bir spor yarışmasında yer alıyorum.

Réduire l'écart entre l'entraînement et la compétition

idman ve yarışma arasındaki açığı kapayarak gözler üzerimizdeyken

Il a été disqualifié de la compétition.

O, yarışmadan diskalifiye edildi.

Il gagna le premier prix de la compétition.

Yarışmada birincilik ödülü aldı.

J'ai gagné un prix à la compétition d'orthographe.

Yazım yarışmasında bir ödül kazandım.

Est que je ne crois pas en la compétition.

dürüstçe söyleyeyim, rekabete inanmıyorum.

Ils apprécient la compétition, ils adorent la communication effective.

Rekabeti takdir ederler ve etkili iletişimi severler.

Je suis sûr qu'il va participer à la compétition.

Onun yarışmaya katılacağından eminim.

La compétition en soi n'est ni bonne ni mauvaise.

Yarışma aslında ne iyi ne de kötü.

En fait, une compétition s'installe ici pour devenir la victime

Eğer oynamak istediğiniz oyun buysa burada gerçekten de bir yarış,

Lors d'une compétition pour la création d'une habitation sur Mars.

Mars'ın doğal çevre koşullarını incelemek için bir şans.

Il a réalisé des performances remarquables à la compétition d'athlétisme.

O, spor yarışmasında olağanüstü performansları koymayı başardı.

La ligue des champions est une compétition difficile à gagner.

Şampiyonlar ligi kazanması zor bir yarıştır.

- Je pris part au concours.
- J'ai pris part à la compétition.

Ben yarışmaya katıldım.

La mort, c'est comme une compétition où chacun espère arriver le dernier.

Ölüm herkesin sonuncu bitirmek için çalıştığı bir yarış gibidir.

- Contre qui sommes-nous en compétition ?
- Avec qui sommes-nous en concurrence ?

Kime karşı yarışıyoruz?

J'aime faire du sport pour le plaisir et non pour la compétition.

Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.

Vous êtes en compétition avec les enfants, vous êtes arrivé à un certain endroit et cette voix par derrière

çocuklarla yarışıyorsunuz belli bir yere gelmişsiniz ve arkadan şu ses