Examples of using "Centaine" in a sentence and their turkish translations:
O, yüz dolar biriktirdi.
Yüz yıla bir asır denir.
Ben şimdiye kadar yaklaşık yüz tane kitap okudum.
Tren kazasında yüz kişi yaralandı.
Bu yüzden onun için zor olanı yaptı ve 100 kadar arkadaş ve akranının
Kız kardeşiyle o gün en az yüz tane telefon görüşmesi yaptı.
Bir cümlenin yüzlerce benzer varyasyonlarını çevirmenin nasıl hissettirdiğini biliyor musun?
Yüzü aşkın insan buraya geldi.
belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.
Ben çok küçükken, biz Tokyo'nun yaklaşık yüz kilometre kuzeyinde Utsunomiya'da bir evde yaşıyorduk.