Examples of using "Brillait" in a sentence and their turkish translations:
Güneş ışıl ışıl parlıyordu.
Bakın, parlayan şey buydu.
Güneş parlıyordu, yine de hava soğuktu.
Güneş parladı ve çöldeki kumlar sıcak göründü.
Uyandığımda yağmur yağıyordu ama öğleden sonra gökyüzü açılmıştı ve güneş parlıyordu.