Translation of "Brillait" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Brillait" in a sentence and their turkish translations:

Le soleil brillait fort.

Güneş ışıl ışıl parlıyordu.

Regardez, c'est ça qui brillait.

Bakın, parlayan şey buydu.

Le soleil brillait, pourtant il faisait froid.

Güneş parlıyordu, yine de hava soğuktu.

Le soleil brillait et le sable du désert semblait chaud.

Güneş parladı ve çöldeki kumlar sıcak göründü.

Il pleuvait lorsque je me levai, mais à l'après-midi, le ciel s'était éclairci et le soleil brillait.

Uyandığımda yağmur yağıyordu ama öğleden sonra gökyüzü açılmıştı ve güneş parlıyordu.