Examples of using "Brave" in a sentence and their turkish translations:
O, cesur bir askerdi.
O cesurdu.
Tom cesur bir kişidir.
O cesur bir adam.
O cesur bir kadındır.
O iyi bir çocuk.
Çok cesursun.
Mary cesur bir kız.
O cesur ve dürüsttür.
O cesurdu.
Tom cesurdur.
O, bir kızdır, ama o cesurdur.
Tek başına oraya gidecek kadar cesurdu.
Jean görünüşte cesur ama gerçekte ödlek biri.
Ben cesurum.
Sen cesur bir adamsın.
Kabul ediyorum, cesur değilim ama batıl inançlı değilim.
Çok cesursun.
Çok cesursun.
Lucy ülkedeki tüm kızların en utangaç ve en güzeli idi ve Caroll kasabadaki bütün erkeklerin en cesur ve soylu olanıydı.