Translation of "Aidé" in Turkish

0.049 sec.

Examples of using "Aidé" in a sentence and their turkish translations:

J'ai aidé.

Yardım ettim.

- Ça m'a beaucoup aidé.
- Cela m'a beaucoup aidé.

Çok işime yaradı.

Bob m'a aidé.

Bob bana yardımcı oldu.

Cela a aidé.

O, işe yaradı.

J'ai aidé Tony.

Ben Tony'ye yardımcı oldum.

J'ai aidé Tom.

Tom'a yardım ettim.

Tom m'a aidé.

Tom bana yardım ediyor.

- Qui d'autre vous a aidé ?
- Qui d'autre t'a aidé ?

Başka kim sana yardım etti?

- Hier, j’ai aidé mon père.
- Hier j'ai aidé mon père.

Dün babama yardım ettim.

Oui, Bob m'a aidé.

Evet, Bob bana yardım etti.

Nous l'avons aidé financièrement.

Mali açıdan ona yardım ettik.

Cela m'a beaucoup aidé.

- Bunun bana çok faydası oldu.
- Bunun bana çok yararı dokundu.
- Bunun çok faydasını gördüm.
- Bu bana çok yardımcı oldu.

Qui a aidé Tom ?

Tom'a kim yardım etti?

Cela m'a beaucoup aidé !

- Çok işime yaradı.
- Bu bana çok yardımcı oldu!

Cela n'a pas aidé.

Bunun yararı olmadı.

Moi aussi, j'ai aidé.

Ben de yardım ettim.

Ils ont aidé Tom.

Onlar Tom'a yardım ettiler.

Mary a aidé Tom.

Mary Tom'a yardımcı oldu.

Je l'ai aidé hier.

Dün ona yardım ettim.

« Qui t'a aidé ? » « Tom. »

"Sana kim yardım etti?" " Tom etti. "

Mon entraîneur m'a aidé.

Benim koç bana yardımcı oldu.

- J'ai aidé mon père avec le travail.
- J'ai aidé mon père avec les travaux.
- J'ai aidé mon père au travail.

Babama işinde yardım ettim.

Ça n'a pas vraiment aidé.

Pek faydası olmadı.

Tom m'a aidé à déménager.

Tom taşınmama yardım etti.

Tu m'as vraiment beaucoup aidé.

Bana gerçekten çok yardımcı oldunuz.

Il m'a aidé à déménager.

Taşınmama yardım etti.

Un véritable ami m'aurait aidé.

Gerçek bir arkadaş bana yardım ederdi.

C'est lui qui m'a aidé.

O bana yardım eden kişi.

Tu as aidé les pauvres.

Fakirlere yardım ettin.

Tom a aidé les pauvres.

Tom fakirlere yardım etti.

- Tom a aidé.
- Tom aida.

Tom yardım etti.

Hier, j’ai aidé mon père.

Dün babama yardım ettim.

Non, je n'ai pas aidé.

Hayır, ben yardım etmedim.

Tom a de nouveau aidé.

Tom tekrar yardım etti.

Elles ont aidé les pauvres.

Onlar yoksullara yardım etti.

Cela n'a pas beaucoup aidé.

Bunun çok faydası olmadı.

Tom a-t-il aidé ?

Tom yardım etti mi?

- Elle l'aida.
- Elle l'a aidé.

O ona yardımcı oldu.

Elle l'a aidé en personne.

O, kendisi ona yardım etti.

Tom a aidé Mary, non ?

Tom Mary'ye yardım etti, değil mi?

Hier j'ai aidé mon père.

Dün babama yardım ettim.

- J'aimerais remercier tous ceux qui ont aidé.
- J'aimerais remercier toutes celles qui ont aidé.

Yardım eden herkese teşekkür etmek istiyorum.

- Je sais que tu as aidé Tom.
- Je sais que vous avez aidé Tom.

Tom'a yardım ettiğini biliyorum.

- Pourquoi as-tu aidé Tom à s'échapper ?
- Pourquoi avez-vous aidé Tom à s'échapper ?

Neden Tom'un kaçmasına yardım ettin?

- Je me suis senti sale de l'avoir aidé.
- Je me suis sentie sale de l'avoir aidé.
- Je me suis senti sali de l'avoir aidé.
- Je me suis senti salie, après l'avoir aidé.

Ona yardım ettikten sonra kirli hissettim.

Ça m'a très souvent aidé. Allez.

Bu bana çok yardımcı olmuştur. Pekâlâ.

Il n'a pas aidé son père.

O, babasına yardım etmedi.

Je l'ai aidé avec son image.

Ona resminde yardımcı oldum.

Ses conseils n'ont pas beaucoup aidé.

Onun tavsiyesi çok yardımcı olmadı.

S'il ne m'avait aidé, j'aurais échoué.

Onun yardımı olmasaydı, başarısız olurdum.

J'ai aidé à réparer la fuite.

Sızıntıyı düzeltmek için yardım ettim.

J'ai aidé à écrire ce rapport.

O raporu yazmak için yardım ettim.

C'est moi qui ai aidé Tom.

Tom'a yardım eden bendim.

Tom remercia Marie de l'avoir aidé.

Kendisine yardım ettiği için Tom Mary'ye teşekkür etti.

Cela ne nous a pas aidé.

O bize yardımcı olmadı.

Pourquoi n'as-tu pas aidé Tom?

Niçin Tom'a yardım etmedin?

C'est le garçon qui m'a aidé.

Bu, bana yardım eden çocuktur.

Pourquoi ne l'avez-vous pas aidé ?

Neden ona yardım etmedin?

Veux-tu savoir qui a aidé ?

Kimlerin yardım ettiğini bilmek ister misiniz?

Veux-tu savoir pourquoi j'ai aidé ?

Neden yardım ettiğimi bilmek ister misiniz?

Je sais que je t'ai aidé.

Sana yardım ettiğimi biliyorum.

Pourquoi n'as-tu pas aidé Tom ?

- Niçin Tom'a yardım etmedin?
- Tom'a niye yardım etmedin?
- Tom'a niye yardım etmediniz?

Yoshio m'a aidé à soulever la boîte.

Yoshio kutuyu kaldırmama yardım etti.

Elle m'a aidé à faire ma valise.

O benim bavulumu hazırlamama yardımcı oldu.

Il m'a aidé à porter les bagages.

Bagajı taşımam için yardım etti.

Ils l'ont aidé à atteindre le Canada.

Ona Kanada'ya ulaşması için yardım ettiler.

J'ai aidé une vieille femme à traverser.

Yaşlı bir bayanın geçmesine yardımcı oldum.

Nous avons tous aidé à la récolte.

Hepimiz hasata yardımcı olduk.

Mary a aidé sa mère à cuisiner.

Mary annesinin yemek pişirmesine yardım etti.

Elle m'a aidé à nettoyer le bordel.

O, pisliği temizlememe yardım etti.

J'ai aidé Tom à faire quelques corvées.

Tom'un bazı ev işlerini yapmasına yardım ettim.

Tom nous a aidé à nous échapper.

Tom kaçmamıza yardım etti.

Les médicaments n'ont pas du tout aidé.

İlaç hiç işe yaramadı.

Je l'ai aidé à traverser la rue.

Onun caddeyi geçmesine yardım ettim.

- Personne ne m'a aidé.
- Personne ne m'aida.

Hiç kimse bana yardım etmedi.

Je suis content que tu m'aies aidé.

Bana yardım ettiğine sevindim.

On m'a aidé à peindre la clôture.

Çitlerin boyanmasında bana yardım ettiler.

Je l'ai aidé à porter le bureau.

Ona masasını taşıması için yardım ettim.

Nous n'avons pas aidé Tom à s'échapper.

Tom'un kaçmasına yardım etmedik.

Tom a aidé Mary hier après-midi.

Tom, Mary'ye dün akşamüstü yardım etti.

Je l'ai aidé à débarrasser la table.

Onun masayı temizlemesine yardım ettim.

Je souhaite remercier ceux qui m'ont aidé.

Bana yardım edenlere teşekkür etmek istiyorum.

Il m'a aidé à porter la chaise.

O, sandalyeyi taşımama yardım etti.

Elle l'a aidé à surmonter sa tristesse.

Üzüntüsünü yenmesi için ona yardım etti.

Tom a aidé son fils à s'habiller.

Tom oğlunun giyinmesine yardımcı oldu.

J'ai aidé Tom à s'échapper de prison.

Tom'un hapisten kaçmasına yardım ettim.

- Je t'ai aidé quand tu avais besoin d'aide.
- Je vous ai aidé quand vous aviez besoin d'aide.

Yardıma ihtiyacın olduğunda sana yardım ettim.

Par contre, ça n'a pas aidé non plus

Bunun da hiç bir yararı olmadı,

Mais vos bons choix m'ont aidé à survivre

ama akıllı seçimleriniz beni hayatta tuttu

J'ai aidé ma mère à nettoyer la cuisine.

Annemin mutfağı temizlemesine yardım ettim.