Examples of using "époque" in a sentence and their turkish translations:
O esnada
Ben o zaman evli değildim.
Çalışma anlamında
Fakat yine de o dönemde
O sıralar, ben öğrenciydim.
O zaman evliydim.
O zamanlar ben öğrenciydim.
Büyük bir karmaşıklık durumunda,
o dönemde özel şirketlerin çalışanların hastanelerin
- O, zamanımızın Chopin'idir.
- O, modern bir Chopin'dir.
O zaman Kanada'daydım.
O zamanlar, zengindik.
O gençken güzeldi.
O sırada Bay Brown hastaydı.
O zamanlar çok zengindik.
İşler o günlerde farklıydı.
Ben o zaman muhtemelen otuz yaşındaydım.
O zaman daha gençtik.
O günlerde okula yayan giderdim.
Yılın bu zamanında yalnız olmaktan nefret ediyorum.
Bir aralar öz güvenim gerçekten zayıftı.
o dönemde, haksız HIV ilacı patentlerine yasal olarak
Bu harika bir uyanış zamanı.
O günlerde bilgisayarlar kişisel değildi
Ama o noktada bir sürü hata yapıyordum.
devirerek. Bu arada, siyasi istikrarsızlığa rağmen, Güney Kore'nin
O zaman, o, Yale'de bir öğrenciydi.
O zamanlar orada ilkel insanlar yaşıyordu.
Onu o zaman bilmiyordum.
O zaman Tom çok mutlu değildi.
O zaman biradan hoşlanmadım.
O günlerde yatmaya daha erken giderdim.
Onun zamanında, o isimsiz bir yazardı.
O günlerde, Almanya'nın güçlü bir ordusu vardı.
O zamanlar genç ve aptaldık.
O zamanlar ben öğrenciydim.
O zamanlardan bir şey hatırlıyor musun?
O zamanlar şirket çok iyi gidiyordu, ama temelde
o dönem herkes meşhur olmak istiyordu
bizim zamanımızda atari salonları vardı
O zamanlar tabi elektirik yoktu
Bizde o dönemde ise tek başına bile gidebiliyordu
Napoleon Bonaparte o zaman Fransa'yı yönetti.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
O zamanda müzik bizim için her şeydi.
Yılın bu zamanı... ...somonla beslenir.
O dönemde boşanmalara çok da fazla rastlanmıyor
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
Nijerya bir zamanlar İngiliz sömürgesiydi.
O, o günlerde hep içki içiyordu.
Bir zamanlar Amerika'da birçok köle vardı.
o günlerde bir de bisiklete binmek vardı
O sırada, Princeton Üniversitesi'nden
O günlerde Japonya'da hiç radyo yoktu.
O ada bir zamanlar Fransa tarafından yönetildi.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
O günlerde ara sıra roman okurdum.
O zamanlar çok kadın doktor yoktu.
Bir fincan kahve, o günlerde 200 yene mal oldu.
ve doğarken sahip oldukları gücü görmeyi, nerede ve nasıl ise
Bu hedefler bize hayatımızın önemli anlarını ve fırsatlarını sunar.
O zaman, ülkemiz ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır.
O günlerde âdet olduğu üzere, genç yaşta evlendi.
O zaman çok gençtin.
Evi binasıdır . Bugün küçük bir yükseklik olarak kabul edilmesine rağmen
O zaman Japonya'da demiryolları yoktu.
Bir zamanlar romancı olmak istediğimi söylüyordum.
Zamanımızın en acil meydan okumalarından biri de iklim değişikliği.
Bu dönemdeki yaptığı diğer önemli çalışmalardan bir tanesi de eskiz
6. yüzyılın başlarında yaklaşık aynı zamanda yaşadılar.
Ve bu sebeple maddenin hepsinin o sırada oluştuğunu düşünüyoruz.
o zamanlar gerçekten asansörler vardı, ancak tasarımcı ve mühendis Alicia Otis gelip
O zaman piyano çalıyordu.
o günlerdeki bisikletler kalitesiz miydi bilmiyorum ama
O an zaman benden artık uzaklaştı ben zaman içerisinde ilerledim
altında elektrik veya asansör yoktu . Özellikle, Hadramout Vadisi'ndeki Shibam şehridir. Buna
Ben o zaman orada değildim.
Tom o zaman kocam değildi.
o yıllarda çok meşhurdu çünkü eve girmek için eve girmezdik biz
O döneme kadar dümdüz resimler çizilirken o tabloyla beraber perspektif bir çalışma olmuş
Yılın bu zamanında burada hava soğur.
Daha çok deve aslanı işinde ve çalışanların başkanlık sarayındaki hareketlerinde
Cebel Ali limanı olarak bölgenin en büyük limanlarından biri inşa edildi
Evimin yakınında pirinç tarlaları bulunduğundan, sık sık yılın bu zamanı boyunca bütün gece gaklayan kurbağaları duyuyorum.
O zamanlar, şeker tuzdan daha az değerliydi.
O zaman ne yapıyordunuz?