Translation of "Vihollinen" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Vihollinen" in a sentence and their turkish translations:

Vihollinen räjäytti sillan.

Düşman köprüyü uçurdu.

He ovat vihollinen.

Onlar düşman.

Viholliseni vihollinen on ystäväni.

Düşmanımın düşmanı arkadaşımdır.

Vihollisen vihollinen on ystävä.

Düşmanımın düşmanı dostumdur.

Vihollinen kärsi järisyttäviä menetyksiä.

Düşman şaşırtıcı kayıplara maruz kaldı.

Turvallisuudentunne on pahin vihollinen.

Güvenlik en büyük düşmandır.

- Hän on vihollinen. Etkö ymmärrä?
- Hänhän on vihollinen. Etkö sitä ymmärrä?

O, düşman. Anlamıyor musun?

Vihollinen käynnisti hyökkäyksen meitä vastaan.

Düşman bize bir saldırı başlattı.

Vihollisen vihollinen ei ole välttämättä liittolainen.

Bir düşmanın bir düşmanı mutlaka bir müttefik değildir.

Paras ase vihollista vastaan on toinen vihollinen.

- Bir düşmana karşı en iyi silah, başka bir düşmandır.
- Düşmana karşı en iyi silah başka düşmandır.

Mari on itse oman itsensä pahin vihollinen.

Mary kendi en kötü düşmanıdır.

Jää lähestyvä vihollinen helposti huomaamatta. Tämä on ehkä naarasleijonan paras tilaisuus.

...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.

- Myöhään valvominen tekee huonoa iholle.
- Myöhään valvominen on ihosi pahin vihollinen.

Gece geç saatlere kadar yatmamak cildin için çok kötüdür.