Examples of using "Ymmärrä" in a sentence and their turkish translations:
Anlamadım.
Anlamıyor musun?
Anlamıyorum.
- Neden anlamıyorsun?
- Anlasana.
Fransızca anlayamıyor musun?
Fransızcayı anlamıyorum.
- Fransızca konuşmuyoruz.
- Fransızca anlamıyoruz.
- Biz Fransızca anlamıyoruz.
Sen işi anlamıyorsun.
Bunu hiç anlamıyorum.
Ben Almancayı hiç anlamıyorum.
Fransızcayı hiç anlamam.
Anlamıyorsun.
Almancayı anlamıyorum.
- Sizi anlamıyorum.
- Seni anlamıyorum.
Ben hâlâ anlamıyorum.
- Ben Portekizce anlamıyorum.
- Portekizce anlayamıyorum.
- Sorunu anlamıyorum.
- Sorunuzu anlamıyorum.
Ben senin maksatını anlamıyorum.
Soruyu anlamıyorum.
Bu soruyu anlamadım.
Tom'un Fransızca'sını anlayamıyorum.
Tom Fransızcayı hiç anlamıyor.
Anlamıyorsunuz, anlayamazsınız.
Ben bazen onu anlamıyorum.
Anlamıyorsan sor.
O, kinayeden anlamıyor.
“Anlıyor musun?” “Hiç anlamıyorum.”
Anlamadığım bir şey var.
Onlar Fransızca anlamıyorlar.
Ben bu kelimeyi anlamıyorum.
Ben soruyu gerçekten anlamıyorum.
- Hiç kimse beni anlamıyor.
- Kimse beni anlamıyor.
Bunu hiç anlamıyorum.
Anlamadım.
Bunların hiçbirini anlamıyorum.
Gerçekten Fransızca anlamıyorum.
Oyunun kurallarını anlamıyorum.
Bu şiiri anlamıyorum.
Tom tehlikeleri anlamıyor.
Bunu hiç anlamıyorum.
- Anlamadım.
- Ben onu anlamıyorum.
Sizi hiç anlamıyorum.
Ben bu cümleyi anlamıyorum.
Tom Fransızca anlamıyor.
Onu ben de anlamıyorum.
Anlamadığın şey bu.
Anlamadığım şey bu.
Ben onu anlamıyorum.
Bu kelimeyi anlayamadım.
Tom, Mary'yi anlamıyor.
O, düşman. Anlamıyor musun?
Senin bu takıntını anlamıyorum.
- Bu roman'ın kurgusunu anlamıyorum.
- Bu romanın konusunu anlamıyorum.
Ne demek istediğini hiç anlamıyorum.
Tom anlamamış gibi görünüyordu.
Ne yazık ki Fransızcayı daha iyi anlamıyorum.
Onun futbol takıntısını anlayamıyorum.
Babam beni anlamıyor.
Lütfen yanlış anlama.
Bu sorunu gerçekten anlamıyorum.
Ne dediğini anlamıyorum.
Sen o konuda hiçbir şey anlamıyorsun.
- Tom hiç Fransızca anlamaz.
- Tom Fransızca bir şey anlamıyor.
Tom'un Fransızca anlayamadığını biliyorum.
Tom'un neden öfkelendiğini anlamıyorum.
Bunu neden yapmamız gerektiğini anlamıyorum.
Almancayı anlamıyorum.
Modern sanattan anlamıyorum.
Bu cümlenin tam anlamını anlamıyorum.
Ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.
Tom Fransızca anlamıyor gibi davrandı.
Bu anın şimdiye kadar sahip olduğun her şey olduğunu derinden fark et.
Tom Fransızca anlamıyormuş gibi davranıyor.
İnsan beyninin nasıl çalıştığını anlamıyorum.
- Anlamadığım birçok kelime var.
- Anlamadığım bir sürü kelime var.
- Anlamadığım birçok sözcük var.
- Anlamadığım bir sürü sözcük var.
Hiçbir bok anlamıyorum.
Senin bana söylediklerini gerçekten anlamıyorum.
Tom ne dediğini anlamıyor.
Tom Fransızcayı çok iyi anlamaz.
Anlamıyorum.
Ebeveynleri zengin olan çocuklar parayı nasıl kullanacaklarını bilmezler.
O şeyi nasıl yiyebildiğini anlamıyorum.
Bunun nasıl doğru olabileceğini anlamıyorum.
"Hayır"ın hangi kısmını anlamıyorsun?
Bugün tuhaf hissediyorum ve nedenini anlamıyorum.
Ona neden kaşlarını çattığını anlayamadım.
Tom Mary'nin neden ona kızdığını anlamıyor.