Examples of using "Vastustaa" in a sentence and their turkish translations:
Tom itiraz edebilir.
O, bu girişime karşı çıkıyor.
Tom ona karşı.
Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor.
- Annem puro içenlere itiraz eder.
- Annem puro içilmesine karşıdır.
O bana her defasında karşı çıkar.
Bir çocuk gibi davranılmaya itiraz ediyor.
"Neden yeni bir dizüstü bilgisayar aldın?" "Dayanamadım"
Tom bakmak istemiyordu ama kendini tutamadı.
Çok güçlü, erkeksi ve tatlısın, sana nasıl direnebilirim?
İnek eti yemek desteklenirken köpek tüketimini protesto etmek ikiyüzlülüktür.