Examples of using "Vastaa" in a sentence and their turkish translations:
- Soruma cevap ver.
- Sorumu yanıtla!
- İngilizce cevap ver.
- İngilizce olarak cevap verin.
- İngilizce olarak yanıtla.
- İngilizce olarak yanıtlayın.
Bana cevap ver.
Cevap ver.
Cevapla!
Soruya cevap vermiyorsun.
- Neden cevap vermiyorsun?
- Neden cevap vermiyorsunuz?
- Neden cevaplamıyorsun?
- Neden cevaplamıyorsunuz?
Cevap verme.
Bana cevap ver!
- Bana derhal cevap ver.
- Şimdi bana cevap ver.
Sadece bir soruya cevap ver.
Herhangi bir soruya cevap verme.
Aptalca soruları yanıtlamıyorum.
Japon shogi satranca karşılık gelir.
Dokuz büyük pizzaya eşdeğer.
Tom, bu yılki Tenis Turnuvasından sorumludur.
Tom tüm projeyi denetlemekten sorumlu.
Telefon çalıyor ama hiç kimse yanıtlamıyor.
Bir mil yaklaşık 1600 metreye eşittir.
Ne ekersen onu biçersin.
- Lütfen Fransızca cevap ver.
- Lütfen Fransızca cevap verin.
Zekâ seviyesi, bir kedi ya da bir köpekle, hatta nemli burunlu primatlardan biriyle karşılaştırılabilir.
- Lütfen cevaplayın.
- Lütfen yanıtla.
Bir dolar yüz sente eşittir.
Okuma birinin kendi kafası yerine başka birinin kafasıyla düşünmeye eşdeğerdir.
Japonya dört büyük ada ve 3.000'in üzerinde küçük adadan oluşur ve alan olarak hemen hemen Kaliforniya'ya eşittir.
Rüzgar eken fırtına biçer.
- Geleceği varsa göreceği de var.
- İnsan ektiğini biçer.