Examples of using "Syömään" in a sentence and their turkish translations:
Yemek vakti!
Akşam yemeğine gidelim.
İşte başlıyoruz!
Akşam yemeği için arkadaşını davet et.
Birlikte yemek yemeye gidelim.
Bir yerde durup yemek yiyelim.
Çiğ istiridye yiyebilir misin?
O, yemek yemek için dışarı gitti.
Ayaküstü yemekten usandım.
Bu akşam yemek için dışarı gitmeye ne dersiniz?
Akşam yemeği için kalın.
Genellikle gece vakti avlanıyorlar.
Kendisi, akrep yeme uzmanı.
Çocuklarım balık yemeyi reddediyor.
Bana onu yedirtti.
Bunun hepsini yiyemeyeceğiz.
Kahvaltı için dışarı çıkmak ister misin?
Doktor Tom'a kırmızı et tüketimini azaltmasını söyledi.
Belki bir akrep de gelir ve böceklerle beslenmeye çalışır.
Ben öğle yemeği için dışarı çıktığımızı düşündüm.
Hanako ve Taro biraz suşi yemek için gitti.
- Bu gece yemeğe dışarı çıkacak mıyız?
- Bu gece dışarıda mı yemek yiyeceğiz?
Ağız yaram ağrıyor, bu yüzden gerçekten yemek yiyemiyorum.
Doktor Tom'a yediği kırmızı et miktarını azaltmasını söyledi.
Benimle akşam yemeği yer misin?
Lütfen onu bana yedirme.
Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.
Ben pastayı yemek için sabırsızlanıyorum.
- Tom Mary'nin akşam yemeği için uğrayacağını söyledi
- Tom, Mary'nin yemek için geldiğini söyledi.
Tom onunla öğle yemeği yemek için istekli olduğunu söyledi.
Glutensiz makarna satın almam gerekiyor çünkü arkadaşım yemek yemeye geliyor.
Soğandan başka her şeyi yiyebilirim.