Examples of using "Kyllästynyt" in a sentence and their turkish translations:
Hamburgerlerden bıkıp usandım.
Şikayetlerinden bıktım.
Ev ödevinden bıktım.
Şikâyetinden bıktım.
TV izlemekten usandım.
Bıktım bundan!
Senin şikayetlerin burnumdan geldi.
Onun hakkında konuşmaktan bıktım.
Tom çok sıkılmıştı.
Ayaküstü yemekten usandım.
Mary oyundan sıkılmış gibi görünüyor.
Bu sıcaklardan gerçekten bıktım.
Her gece dışarıda yemekten usandım.
Tom hayattan bıkmış sert yaşlı bir adamdı.
Ben işten usandım.
Fransızcadan bıktım.
Onun şakalarından gına geldim.
"TV izlemekten usandım. Başka bir şey yapalım." "Ne gibi?"
Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü.