Examples of using "Yhdessä" in a sentence and their turkish translations:
Siz hâlâ birlikte misiniz?
Birlikte kalın.
Birlikte ağladık.
Birlikte kalalım.
Birlikte geleceğiz.
Biz birlikte öğreneceğiz.
Aile, akşam yemeğini birlikte yedi.
Bu, tek yerde kalarak yapılır.
Ve her zaman, her yerde birlikteydik.
Birlikte yemek yemeye gidelim.
Birlikte çalışıyoruz.
Siz hâlâ birbirinizle flört ediyor musunuz?
Onlar muhtemelen birlikte.
Birlikte tiyatroya gidelim.
Birlikte dışarıdaydık.
Birlikte öğle yemeğine gidelim.
Biz kütüphanede birlikte çalıştık.
Beraber çok zaman geçirdik.
Kardeş gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, yoksa aptal gibi birlikte yok olacağız.
12.30'da öğle yemeğini beraber yiyeceğiz.
Birlikte öğle yemeği yemek ister misin?
Birlikte bir şarkı yazmaya çalışalım.
Öğrenciler tek sıra halinde yürüdüler.
Birlikte Fransızca çalışırız.
Kiliseye birlikte gideriz.
Birlikte ne yapıyordunuz?
Birlikte kalmalıyız.
Biz birlikte kalmalıyız.
- Kuşlar sık sık birlikte uçarlar.
- Kuşlar genellikle birlikte uçar.
Biz ayrıldık.
Hâlâ birlikteler.
Ailen birlikte geri döndü.
- Beraber gitmemiz gerekiyordu.
- Birlikte gitmemiz gerekiyordu.
Beraber çok zaman geçirdik.
Birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı ödeme yapıyorsunuz?
Neye karar verirseniz birlikte onu yapacağız.
O, onunla birlikte gitti.
Tom ve Mary birlikte yaşıyorlar.
Yangını söndürmek için birlikte çalıştılar.
Biz birlikte çok mutluyuz.
Uzun süredir birlikte çalışıyoruz.
Gelecek hafta sonu birlikte biraz zaman geçirelim.
Tom ve Mary birlikte büyüdüler.
Birlikte birkaç Fransızca şarkı söyleyelim.
- Birlikte çok zaman harcadık.
- Birlikte çok zaman geçirdik.
Cadılar Bayramını birlikte kutlamalıyız.
Bir metrede bir milyar nanometre vardır.
Şimdi tekrar beraberiz.
Birlikte gitmenin daha eğlenceli olacağını düşünüyorum.
Tom'un ailesi nadiren birlikte yemek yer.
Tilki ve ayı birlikte yaşadılar.
- Birlikte oyuna gitmemizi ister misin?
- Birlikte maça gitmemizi ister misin?
Birlikte yıldızların altında uyudular.
Tom'la beraber çok zaman geçiriyor musunuz?
Siyasi örgütümüzde hep birlikte tartıştığımız fikirleri
Yıllar geçti ve işte buradayız.
İnsanların birlikte yemek pişirmeyi sevdiklerini biliyoruz
Tom ve Mary birlikte mutlular.
Birlikte harikayız.
İkiniz yine birlikte mi çalışıyorsunuz?
Sen ve Tom uzun süre beraber miydiniz?
Tom ve Mary birlikte çok rahatlar.
Tom ve Mary birlikte kanepede oturuyorlardı.
Tom ile yaşadığını sanıyordum.
Boston'u birlikte ziyaret etmek eğlenceli olmaz mı?
Roma'yı bir günde görmek imkansız.
Tom ve sincabı birlikte gömüldü.
Onlar okuldan sonra birlikte eve yürüdüler.
İşi bir gün içinde yapmalıyız.
Tom ve ben birlikte Fransızca çalışıyoruz.
Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
Tom ve Mary koroda birlikte şarkı söyledi.
İşi bir günde yapmayı imkansız buldum.
Şiddetli şişlikler ve nefes alma güçlüğü. Bir vakada ise ölümcüldü.
Akıllıca kararlar verin ve buradan birlikte çıkalım.
''Hey kanka, bunu birlikte deneyelim mi?''
Bu şartlar altında birlikte çalışamayız.
Birlikte geçirdiğimiz zamanı asla unutmayacağım.
Tom ve ben çocukken birlikte beyzbol oynadık.
Birlikte dışarı gidiyor musunuz?
2.30'da bir yerde olmam gerekiyor.
Belki bu hafta sonu birlikte plaja gidebiliriz.
Tom ve Mary John'un sürpriz partisini birlikte planladılar.
Tom ve Mary her sabah birlikte yüzdüler.
Bu işte birlikteyiz, değil mi?
İki ayı bir mağarada yaşayamaz.
Siz ikiniz ne kadar süredir birliktesiniz?
Tom bir gecede o kitabı okumayı bitirdi.
Bütün bir popülasyonun tek bir yerde olması çok büyük bir risk.
İki çocuğun yaşları toplandığında babalarınkine eşit oluyordu.
Birlikte okuldayken Peter Pearl ile karşılaştı.
Biz çocukken her gün birlikte oynadık.
Artık birbirimizi görmüyoruz.
Siz ikiniz ne kadar süredir birlikte çalışıyorsunuz?
Tom ve Mary o proje üzerinde birlikte çalıştılar.