Examples of using "Pysty" in a sentence and their turkish translations:
Yürüyemiyorum.
O bunu yapamaz.
Bu herhangi birinin yapabileceği bir şey değil.
O onu durduramaz.
Tom size yardım edemez.
Antibiyotikler virüsleri yok edemez.
Ama tam nerede olduklarını göremiyorlar.
Ben daha ileriye gidemem.
Ben bir şey yapamam.
Tek yaşamaya katlanamam.
Geleceği öngörebilirim.
Onu bulamıyorum.
Bir kelime duyamıyorum.
Bacaklarımı hareket ettiremiyorum.
Bacağımı kımıldatamıyorum.
Bilgisayarı onaramam.
Bu işi yalnız yapamam.
Bütün bu gürültü yüzünden uyuyamıyorum.
Süremiyorum, ben nasıl unuttum.
O bir araba alamaz.
O onu durduramaz.
Tom bir polis olamayacak.
Siz beni korkutamazsınız.
Tom'u affedemem.
Korkarım ki size yardımcı olamam.
Tom, Mary'yi unutamıyor.
Onu bensiz yapamayacaksın.
Bunun hepsini yiyemeyeceğiz.
Bunu asla unutamayacağım.
Bu işi tek başıma yapamam.
Tom bize yardım edemeyecek.
- Keşke değiştirebilsem ama değiştiremiyorum.
- Keşke değişebilsem ama değişemiyorum.
Ben de bunu yapamam.
Hayali gerçekten ayıramıyor musun?
Bunu kazanamazsın.
Saçmalama, onu yapamam.
Onlar olmadan bunu yapamayız.
O olmadan bunu yapamayız.
Onlar olmadan bunu yapamam.
O olmadan bunu yapamam.
Tom'u göremeyebilirsin.
Ama çok uzun sürdüremiyor.
Televizyonu kapa. Konsantre olamıyorum.
Uçamam.
Hiç kimse onun rekorunu kıramaz.
O neredeyse konuşamıyor.
Tom zamanında buraya gelemeyecek.
Yapamam. Çok büyük.
Sadece şimdi onunla uğraşamam.
Üzgünüm, onu yapamam.
Tom olmadan bunu yapamayız.
Bekle. Bu kadar hızlı yürüyemem.
Tom gözlüğü olmadan okuyamaz.
Müziksiz hayat düşünemem.
Bu soğuk algınlığından kurtulamıyorum.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
Ağız yaram ağrıyor, bu yüzden gerçekten yemek yiyemiyorum.
Artık komşularla geçinemiyorum.
- Senin kadar hızlı koşamam.
- Ben senin kadar hızlı koşamam.
Hayır yapamam. O çok büyük!
Bir el feneri olmadan bir şey göremeyeceksin.
Cümleyi anlıyorum, ancak tercüme edemiyorum.
Tom benimle birlikte Boston'a gelemez.
Tom'un kör olduğunu unutmayın.
Tom Mary'yi onu yapmaktan durduramaz.
Tom kadar hızlı koşamam.
Bükemediğin bileği öpmelisin.
hayal edemeyeceğimiz raddede dehşet verici.
Deve kuşunun kanatları vardır ama uçamaz.
Nasıl olması gerektiğini hayal bile edemiyorum.
Sana ödeme yapamam. Hala yardım etmekte istekli misin?
Tom'u koruyamam.
Sana yardım edemeyeceğim.
Biz dinlenmeden daha uzağa gidemeyiz.
Hava şimdiden ısınıyor ve burada çok uzun süre hayatta kalamayız.
Hava şimdiden ısınıyor ve burada çok uzun süre hayatta kalamayız.
Şemsiyemi burada bıraktım ama şimdi onu bulamıyorum.
Artık bekleyemem.
Biz ona yardım etmezsek Tom işi bitiremeyecek.
Mary favori doldurulmuş hayvanı olmadan uyuyamayacağını söylüyor.
Bunu yapamayacağımı sana ne düşündürüyor?
Tom Mary'nin öldürüldüğü günde nerede olduğunu açıklayamıyor.
Çocuğumuzu kendi başıma büyütemem.