Examples of using "Puusta" in a sentence and their turkish translations:
Tom ağaçtan atladı.
Tom ağaçtan düştü.
Köprü ahşaptan yapılmıştır.
Masa ahşaptan yapılmıştır.
Maymunlar bile ağaçtan düşer.
- Tıpkı babasına benziyor.
- Elma ağacın dibine düşer.
- Babasının oğlu.
O ahşap bir Buda heykeli yonttu.
O oyuncak ahşaptan yapılmıştır.
Çünkü dal aşağı düşer ve siz de yuvarlanırsınız.
O ahşaptan mı yoksa metalden mi yapılmıştır?
Ağacın beş metre uzağında bir kedi var.
Erkek kardeşim ağaçtan düşüp bacağını kırdı.
Tom merdivene tırmandı ve ağaçtan bir elma kopardı.
"Bir avukatı bir ağaçtan nasıl alırsın?" "İpi kes"
Tom ağaçtan bir elma kopardı ve onu bana uzattı.
Tahta sandalye pahalıdır.
Ahşaptan yapılan evler taştan yapılanlara göre daha çabuk yanar.
- Bu masa tahtadan yapılmıştır.
- Bu masa ahşaptan yapılmıştır.
- Bu masa ahşaptır.
- Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
- Armut dalının dibine düşer.