Examples of using "Polttaa" in a sentence and their turkish translations:
O çok sigara içer.
Babam sigara içer.
Burada sigara içebilir miyim?
Okulda sigara içmemelisin.
- Babam sigara içer.
- Babam sigara içiyor.
Burada sigara içemezsiniz.
Bu odada sigara içebilirsin.
Ateş yanar.
Babam günde bir paket sigara içer.
Bahçıvan bahçesinde dökülmüş yaprakları yakıyor.
Gözlerimde biraz şampuan var ve yakıyor.
Burada sigara içmeye izin veriliyor mu?
- Baca gibi sigara içer, balık gibi içki içer.
- Baca gibi sigara, sünger gibi de içki içer.
İnsan sigara içmemeli çünkü hastalığa sebep oluyor.
Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.
- Burada sigara içmemelisin.
- Burada sigara içmemen gerekiyor.
Okulda sigara içmek yasaktır.
Tom çöpü nerede yakacağını bilmiyordu.
Tekrar sigara içmeye başladım.
Babam sigara içerdi fakat artık içmiyor.
O çok kolay kızar.
Tom çok kolayca kızar.
Hararetli bir tartışmadan sonra,uzlaşma sağlandı.Sigara içme köşesinde sigara içenlerin sigara içmesine izin verilecek.
1920'li yıllarda Almanya'da enflasyon o kadar yüksekti ki, ısınmak için para yakmak sıradan bir durumdu.
Jane şişman ve kaba ve çok sigara içiyor. Fakat, Ken onun güzel ve çekici olduğunu düşünüyor. Aşkın gözü kördür demelerinin nedeni bu.
Tom'a sigara içmemesini söylemem gerekirdi.
Gözlerimde şampuan var ve o acıtıyor.