Examples of using "Runsaasti" in a sentence and their turkish translations:
Bu ormanda pek çok sincap yaşıyor.
Bu tür yosunlarda bir sürü besleyici madde vardır.
Onun bol kitapları var.
Çin doğal kaynaklar bakımından zengindir.
Bol yiyeceğimiz var.
Tavan arasında bol miktarda depolama alanı vardır.
Masada bol miktarda taze yumurta var.
Fransızca dili eş anlamlı sözcüklerce zengindir.
Biz bol depolama alanı olan bir mutfak istiyoruz.
O çok sigara içer.
Bir sürü havuç yerim.
Bu tür iş çok sabır gerektirir.
Portakallar bol miktarda C vitamini içerir.
Matematik bilgimde birçok boşluklarım var.
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
Öğrenciler onun derslerinde birçok soru sordular.