Examples of using "Veljeni" in a sentence and their turkish translations:
Kardeşlerim!
O benim erkek kardeşim.
Erkek kardeşim İtalya'ya gitti.
Erkek kardeşimle sinemaya gittim.
Tom, erkek kardeşimin arkadaşı.
Erkek kardeşim pazartesi günün geliyor.
Ben erkek kardeşime benzerim.
Erkek kardeşim aptaldır.
Erkek kardeşim benden nefret ediyor.
O, erkek kardeşimin.
Erkek kardeşim bir üniversite öğrencisidir.
Erkek kardeşlerim sürekli çevresine şakalar yapıyor.
Erkek kardeşim arabaları sever.
Tom benim erkek kardeşim.
Kardeşim bir daire arıyor.
Erkek kardeşim benden güçlüdür.
Erkek kardeşim o bisikleti kullanır.
Erkek kardeşim içerken gözlerini kapatır.
Erkek kardeşim yarın evde olmayacak.
Küçük kardeşimle birlikte yedim.
Benim erkek kardeşim çok uzun.
Biraderimin bakıcısı mıyım ben?
Erkek kardeşimi istasyona gönderdim.
Benim erkek kardeşim şımarık bir velet.
Erkek kardeşim bu bisikleti kullanır.
Kardeşim araba kazasında yaralandı.
Erkek kardeşim teniste iyidir.
- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
- Erkek kardeşim Tokyo'da oturuyor.
Erkek kardeşim bir sınava katılmak zorunda.
Erkek kardeşlerimin hepsi savaşta öldü.
O benim erkek kardeşim.
Erkek kardeşim deneyimli bir denizcidir.
Bu mektubu erkek kardeşim yazmış olmalı.
Erkek kardeşim beni öldürmek istiyor.
Kardeşim çok hızlı koşabilir.
- Erkek kardeşim bana sevimli bir oyuncak bebek verdi.
- Erkek kardeşim bana şirin bir bebek verdi.
Erkek kardeşimin geri gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.
Erkek kardeşim bazen bana ev ödevimde yardım eder.
Erkek kardeşim deniz kestanesinin tadını sevmez.
John erkek kardeşim kadar yaşlı.
O, bana erkek kardeşimi tanıdığını söyledi.
Erkek kardeşim beni deli ediyor.
Erkek kardeşim başından beri onu sevmiyordu.
Erkek kardeşim yıllardır Londra'da yaşıyor.
Erkek kardeşim bana çok benzer.
Kızgın olduğum kişi erkek kardeşimdir.
Tom, işte benim kardeşim John.
Erkek kardeşim ağaçtan düşüp bacağını kırdı.
Kardeşimle The Great Dance isminde bir film çekiyorduk.
O, benim erkek kardeşim kadar yaşlı değildir.
Erkek kardeşimle çıkıyor.
Yeğenim bir hemşiredir.
Erkek kardeşim Fuji Dağına asla tırmanmadı.
Erkek kardeşim çok fazla konuşur.
Babam ve erkek kardeşim bu fabrikada çalışmaktadır.
Hem babam hem de erkek kardeşim bu fabrikada çalışmaktadır.
Erkek kardeşim şimdi Avustralya'da.
Onun benim kardeşim olduğunu düşündüm.
Tom benim en genç erkek kardeşim.
Eğer erkek kardeşim burada olsaydı, ne yapılacağını bilebilirdi.
Eğer erkek kardeşim bana yardım etmeseydi, boğulurdum.
- O, erkek kardeşimin bir arkadaşıdır.
- O kardeşimin bir arkadaşıdır.
Erkek kardeşim San Diego'da yaşıyor.
Tom sadece erkek kardeşim değil. O aynı zamanda benim en iyi arkadaşım.
Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.