Examples of using "Jotakuta" in a sentence and their turkish translations:
Birisiyle çıkıyor musun?
Tom birisini bekliyor.
- Birisini mi bekliyorsun?
- Birisini mi bekliyorsunuz?
- Beklediğin biri mi var?
- Git başka birini öp.
- Git başkasını öp.
Şimdi birini görüyor musun?
Sıradan bir uyarı birine zarar verebilir.
Ben gerçekten birine vurmalıyım.
Fransızca konuşabilen birini arıyorum.
- Neden boyuna göre birini seçmiyorsun?
- Neden dişine göre birini seçmiyorsun?
Benimle İngilizce öğrenecek birini arıyorum.
Bir arkadaşım Fransızca konuşan birini arıyor.
Tom biriyle çıkıyor.
Bir arkadaşım Fransızca konuşabilen birini arıyor.
Hiç diş macunu kullanmayan birini tanıyor musun?
Tom'un Mary'nin başka biriyle görüştüğüne dair bir önsezisi vardı.
Tom Mary'nin başka birini öptüğünü gördüğünde kızgındı.
Tom, bir belgeyi Fransızcadan İngilizceye çevirmede ona yardım edecek birisini arıyor.