Examples of using "Tällä" in a sentence and their turkish translations:
Bu seferlik tehlikeden kaçındı.
Bu bölgeyi daha önce ziyaret etmiş olanlar,
Tom bu hafta istifa etti.
- Neden bu gemidesin?
- Neden bu gemidesiniz?
Bununla başlayalım.
Bu havaalanında tam vücut tarayıcıları vardır.
Şimdi birini görüyor musun?
Bu uçuşta yemek servisi var mı?
Bu alanda bir orman yangını patlak verdi.
Sorunu bu şekilde hallettim.
Bu yastık kadife ile kaplıdır.
Gözünüzü bu şekilde kapatın lütfen.
Tom şu anda burada değil.
Tom bu hafta meşguldü.
Birazcık, aynen böyle. Kürekle. İşte böyle. Ver bana.
Tom şu anda işsiz.
Şu anda hassas bir konumdayım.
Bu sefer, cezandan kurtulamayacaksın.
Bu cümlenin çeşitli anlamları var
Bu tarayıcılar giysilerin içini görebilir.
Bu defa çok iyimserim.
Bu hikayenin mutlu bir sonu var.
Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
Bu alanda nadiren kar yağar.
Bu sefer başarılı olacağınızı beklemiştik.
Bu bölgede ekmek yemiyorlar.
Şu anda, Tom Boston'da yaşıyor.
Tom bu defa haklı.
Şu anda, o Boston'da.
Bu sefer ben haklıyım.
Bu kart ile seyahat çekleri alabilir miyim?
Bu alanda birçok bilim adamı çalışıyor.
Tayfunlara bu bölgede sık rastlanır.
Bu gazetenin büyük bir tirajı var.
O, böyle bir yağmurda gelmeyecektir.
Tom şimdi işsiz.
Bu hafta Boston'da buluşacağız.
Süreç devam ediyor.
- Bu defa çok ileri gittin.
- Bu sefer çizmeyi aştın.
- Bu kez haddini çok aştın.
- Bu defa ölçüyü kaçırdın.
Burada hâlâ kurtlar var mı?
Bu haritada ben neredeyim?
Singapur ve Güney Kore pasaportlarının her biri,
Onun sizinle bir ilgisi yok.
Bu defa Tom'a karşı kibar olmanı istiyorum.
Merak etme. Bu defa başarısız olmayacağız.
Çam mobilyası şu anda çok popüler değil.
bu sefer farklı çeşitlerdeki birkaç gizli obje ile.
Fakat bu sürü pek başarılı değil.
Erkeğin serenadı bu defa ona bir eş kazandırdı.
Şu anda öncelikli ihtiyacımız mobilyalar.
Bu defa başarmak için kararlı.
Bu hafta üç günlük bir hafta sonu yaşıyoruz.
Maalesef Tom şu anda meşgul.
Bu hafta iki taraf temaslarda bulunur.
Dün gece bu mahallede bir yangın başladı.
Bu hikayenin mutlu bir sonu yok.
Bu geçen hafta çok şey oldu.
Bu örümceğin çok büyük dişleri var.
Bu şekilde hissetmeniz anlaşılabilir bir şeydir.
Bu ülke birkaç doğal kaynağa sahiptir.
Bir süre bu ata binebilir miyim?
Bu dergiyi kaç tane abonesi var?
Bu tost makinesinin bir yıl garantisi var.
O, vergi kaçakçılığı suçundan şu anda hapiste.
Tom, bu hafta yapacak bir sürü iş var.
Onu bu hafta yapmak zorundayız.
Bu dili çok az sayıda kişi konuşuyor.
Bunun ameliyatlar için ciddi sonuçları olabilirdi.
Ve bu gezegende hepimizin hayatının ne kadar hassas olduğunu.
Bu kez anladığımı biliyorum.
Bunun benim geleceğimle ne ilgisi var?
Bu ilacın herhangi zararlı yan etkileri yoktur.
Onu bu şekilde yap.
Tom'un şu anda nerede yaşadığını bilmiyorum.
Bu defa sağduyunun hüküm sürdüğünü umalım.
Be sınıftaki öğrenci sayısı on beşle sınırlı.
Bunun sizinle bir ilgisi yok.
Yıkıcı güçlerine rağmen bu asabi küçük yırtıcının önemli bir görevi de var.
Ama bu sefer, kararları sizin verdiğiniz yeni bir interaktif macerada,
Ama en önemlisi, dört beş gün sonra tekrar sokağa, eylemlere dönmüştük.
- Burç Halife şimdilik dünyanın en uzun gökdelenidir.
- Burç Halife, şu anda dünyadaki en yüksek gökdelendir.
Bu gemide bizim dışımızda hiç kimse yok.
Ben sadece bu haftaki toplantıya katılamayacağımı sana söylemek için uğradım.
Üç yıldır bu adada yalnızım.
O bu semtte yaşıyor.
Teknik nedenlerle, şu anda arama özelliği devre dışıdır.
Bu yolculukta kolay bir yol yok. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var.
Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.
Tom ve ailesi bu haftanın başlarında 20 baş sığır sattı.
Lütfen onu bu şekilde yapın.
Tom bu adada Fransızca konuşabilen tek kişidir.
Bu sincap yüksekten korkuyor.
Şu an, bu odayı arkadaşımla paylaşmak zorundayım.
Son birkaç gündür her türlü hava koşulunu yaşadık.
Bu kez, öfkeli, büyük bir erkek pars eyalet başkenti Bangalore'daki bir okulda.
Kötü bir soğuk algınlığı bu hafta çalışmamı engelledi.
Üzgünüm ama bu güzel dilde nasıl söyleyeceğimi bildiğim tek şey bu cümledir.