Examples of using "Isossa" in a sentence and their turkish translations:
Tom büyük bir evde tamamen tek başına yaşıyor.
- O, büyük bir evde yaşıyor.
- O büyük bir evde yaşıyor.
Büyük bir şehirde yaşamayı isterim.
Ben büyük bir tencerede çorba yaptım.
Büyük bir evde yalnız yaşıyor.
Tom büyük bir evde tek başına yaşıyor.
Büyük bir şehirde yaşamak istemiyorum.
Peki, büyük kentte hayat nasıldır?
İngiltere'de hiç bulundun mu?
Mary'nin anne ve babası büyük bir evde yaşarr.
İki küçük sincap, bir beyaz sincap ve bir siyah sincap büyük bir ormanda yaşardı.
Ben köpeğimi her zaman büyük yeşil torba içinde gelen köpek maması ile besledim.
Bir hafta sonra, Londra'da olacağım.