Examples of using "Aivan" in a sentence and their turkish translations:
Bu doğru.
Kırılmışlar.
Bana kalırsa bu ayı kakası.
Elimin tam kenarından ısırdı.
Çok perişanım.
Tam ağabeyine benziyorsun.
Ben tam arkandayım.
Tamamen hareketsiz dur.
Sen sadece babana benziyorsun.
Tam erkek kardeşine benziyorsun.
Sadece onlar gibi görünüyorsun.
- Ben hemen orada olacağım.
- Ben derhal orada olacağım.
Ben tamamen tükendim.
Tamamen aynı şeyi düşünüyordum.
- Tamamen kafam karıştı.
- Ben karman çormanım.
- Aklım karmakarışık.
Biz deliyiz.
Bir politikacı gibi görünüyorsun.
Bu kesinlikle gerekli mi?
Bu çok pahalı.
Tom Mary'ye son derece kızgındı.
Tam, atmacanın şehirdeki evinin orta yerinde.
Resmen paramparça...
"Bu kadarı artık delilik." dedim.
Bu konuda oldukça emin misin?
- O, tam olarak erkek kardeşine benziyor.
- O tam olarak erkek kardeşine benziyor.
Şimdi tamamen yalnızım.
Rüya görüyorum gibi hissediyorum.
Sen çok çok geç kaldın.
Sen tam olarak aynı görünüyorsun.
Çok çok hızlı sürüyorsun.
Tom tam olarak anlamadı.
Bu oldukça doğru.
Ben Tom'un hemen arkasındaydım.
Sen çok çok karamsarsın.
Mary harap edilmişti.
Tom tamamen yalnız.
Erkek kardeşin aynı sana benziyor.
- Bir bayan oyuncu gibi görünüyorsun.
- Bir bayan oyuncuya benziyorsun.
Tom tamamen tek başına yaşıyor.
- Terle kaplıydı.
- Kan ter içindeydi.
Tom yanımızda yaşıyor.
Ben kendimi bir milyon dolar gibi hissediyorum.
Ama ablam gayet iyi yüzebilir.
Kesinlikle haklısın.
O kadar çabuk geçti ki sevgili halkım...
Ellerim şimdiden... Buz gibi oldu.
Biz bu karanlıkta göremeyiz.
Melbourne şehir merkezindeki bu gececi keseli sıçanlar gibi.
Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.
- Az önce yağmur yağmaya başladı.
- Sadece yağmur yağmaya başladı.
Kar şehri tamamen kapladı.
Bahar çok yakında geliyor.
Yüzmek için hava çok soğuk.
Çok güzel görünümlü bir el yazısı var.
O burada çok tehlikeli.
- Evimin hemen önünde bir otobüs durağı var.
- Evimin tam önünde bir otobüs durağı var.
Bu çok çok kolaydı.
Ne demek istediğini hiç anlamıyorum.
Rapor tamamen bitmiş değil.
Bu bebeği kendin mi yaptın?
Tom çok fazla televizyon izliyor.
- Benim için hepsi yeni.
- Benim için bunun hepsi yeni.
- Her şey bana yeni.
Pizzayı seviyorum.
Tom garajı tamamen tek başına temizledi.
Bu çok tehlikeli.
Bu çok çok büyük.
Tom çok fazla süt aldı.
...yağmur ormanlarını yepyeni bir gözle görebiliyoruz.
Bu akşam buluşmanın ayrı bir ehemmiyeti var.
Anı berbat etmek zorundaydın, değil mi?
Bunu yapmak için çok fazla gençsin.
Tom çok fazla para istiyor.
Sen uzun süredir Boston'daydın.
Sen çok haklıydın.
Çok harikaydın.
Tom tek başına üç çocuk yetiştirdi?
Onun evi otobüs durağının tam karşısında.
Daha fazla istemiyorum, teşekkür ederim. Ben tokum.
Tom bunu yapamayacak kadar çok fazla genç.
O eve gitmeyi çok istiyordu.
- Onların fikirleri bizim için tamamen yabancı görünüyor.
- Onların düşünceleri bize tamamen yabancı görünüyor.
Oyun bittiğinde kendimi çok bitkin hissettim.
Oldukça emin misin?
Tom o kadar çok dürüst değil.
Ufak bir ahşap bungalovumuz vardı. Suyun en yükseldiği noktanın altındaydı.
Film beklediğim gibi ilginçti.
Tom sadece Mary kadar can sıkıcı.
Bankanın önündeki otopark tamamen dolu.
O kadar uzun süre beklemiyordun.
Senin hakkında bu kadar endişe etmeme gerek yoktu.Tom'un sana bakacağını bilmeliydim.