Examples of using "Talossa" in a sentence and their turkish translations:
Tom evdedir.
Ev güzel kokuyor.
Evde yaşıyorum.
O ev perili.
Onlar bir evde yaşar.
Evde biri var.
Evde bir çamaşır makinesi var mı?
Tom büyük bir evde tamamen tek başına yaşıyor.
Mary'nin anne ve babası büyük bir evde yaşarr.
Evde çok yiyecek vardı.
O, Tom'un doğduğu evdir.
- O, büyük bir evde yaşıyor.
- O büyük bir evde yaşıyor.
Çocukken bu evde yaşadım.
Bu onun doğduğu evdir.
Bu apartman dairesinde bir kötü ruh yaşıyor.
Onlar büyük bir evde yaşıyorlar.
Evde soğuk bir rüzgar esti.
Tom kahverengi bir evde yaşıyor.
Ailem o evde yaşıyor.
Tom'un evinin bir kulesi var.
Ev perili.
Başbakan Beyaz Saray'a resmi bir ziyarette bulundu.
Büyük bir evde yalnız yaşıyor.
O evde kimse yaşamıyor.
Tom büyük bir evde tek başına yaşıyor.
Tom büyük bir evde yalnız yaşıyor.
- "İçinizde doktor olan var mı?" "Evet, ben."
- "İçinizde doktor var mı?" "Ben doktorum."
- "Burada doktor var mı?" "Ben doktorum."
- "Aranızda doktor olan var mı?" "Ben doktorum."
Bu ev iki banyoya sahiptir.
Bu evin altı odası var.
Tom küçük bir evde kendi başına yaşıyor.
Bu evde hiç kimse yaşamıyor.
Evde bebeği ile yalnızdı.
Bu ev perilidir.
Tom ve Mary aynı evde yaşıyorlar.
Evin erkeği benim.
Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder.
Evin içi hoş ve ılıktı.
O benim kaldığım ev.
Bu, başbakanın yaşadığı evdir.