Examples of using "Ilmaston" in a sentence and their turkish translations:
İklimi değiştirmek, tuzlu suyu buharlaştırmak için.
İklim bozukluğu ile baş etmenin önündeki en büyük engel
Yenilenebilir enerji, küresel sıcaklık artışını sınırlamak için gereklidir.
Pasifik'teki düşük rakımlı bazı ada ülkelerinin, deniz seviyesinin küresel ısınma sonucu yükselmesiyle yok olmasından korkuluyor.
Patagonya'yı yerleşilebilir kılmalıyız, ki bu mümkün. Atacama Çölü'nün iklimini değiştirebiliriz.