Examples of using "Hänestä" in a sentence and their turkish translations:
Onu severim.
- Ondan çok hoşlanıyorum.
- Onu çok seviyorum.
Ben onu çok seviyorum.
- Ondan çok hoşlanıyorum.
- Onu çok seviyorum.
O onu seviyor.
- Ondan ne haber?
- Ya o?
Ben onu çok seviyorum.
O kızdan uzak dur!
Onu sevmiyorum.
Onun hakkında her şeyi biliyorum.
Biz ondan çok şey bekliyoruz.
O bir aktris oldu.
Onu hakkında endişe ediyorum.
Bana ondan bahset.
O bir şarkıcı oldu.
O bir piyanist oldu.
Onu bir an için gördüm.
Katolik oldu.
Bize ondan bahset.
O benim için iyi bir eş olur.
Onunla ilgili endişelenmezdim.
Başlangıçta, ondan hoşlanmadım.
Tom arkadaşları tarafından sevilir.
O harika bir bilim adamı olacak.
O iyi bir eş olacaktır.
O, iyi bir doktor olacak.
Onun hakkında endişeli değilim.
Ben onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Onlar onunla dalga geçti.
Ondan kurtulmayı başardım.
Onu sevdiğini düşündüm.
O birden ünlü oldu.
Onu mutlu etti.
- Ben onun hakkında bir rüya gördüm.
- Onun hakkında bir hayalim vardı.
Bana onun hakkında biraz söyle.
- Bana onun hakkında söyleyebilir misin?
- Bana ondan bahseder misin?
Onlar ona çok düşkünler.
Onun hakkında endişelenmemeye çalış.
Bize onunla ilgili anlatabilir misin?
Onun hakkında bana bir şey söyle.
Bana onun hakkında daha fazla bilgi veriniz.
Onun hakkında bir şey biliyor musun?
O iyi bir koca olacak.
Ebeveynlerine ondan bahsettin mi?
O onu zengin yaptı.
O, ünlü bir aktör oldu.
O, ailesi için yemek pişirmeyi sever.
Açıkçası, ondan hoşlanmıyorum.
Bay Smith onu sekreteri yaptı.
Yıllardır ondan duymadım.
Bütün öğretmenlerin içinde ençok onu severim.
Belki o iyi bir öğretmen olacak.
Onu severim.
Ondan on dakika uzaklıkta yaşıyoruz.
Sana onun hakkında bahsedeyim.
Bize onunla ilgili ne söyleyebilirsin?
Bana onun hakkında daha fazla şey söyleyebilir misin?
Bana onun hakkında ne söyleyebilirsin?
Onun hakkında kimseye bir şey söylemeyeceğim.
Tom kendisinden hoşlanmadığımı biliyor.
Ben uzun bir süre ondan haber almadım.
- Gitmesine izin ver.
- Bırak gitsin.
- Bırak onu gitsin.
Her nedense kadınlar ondan hoşlanıyor gibi görünüyor.
Erkek kardeşim başından beri onu sevmiyordu.
O benim onunla ilgili fikrim değil.
Ondan hoşlanmadığını açıkladı.
- O, o insanlar tarafından iyi konuşulur.
- O, o insanlar arasında iyi bir üne sahiptir.
Tom dürüst olduğu için onu seviyorum.
Başka bir ifadeyle, iyi bir eş oldu.
Belki de o asla ünlü olmayacak.
Onu kıskanıyordum.
Onun hakkında söyleyecek daha fazla sözüm yok.
Vikipedi'ye madde yazmayı sever.
Onu seviyorum. O çok güzel!
Onu tanıyanlar onu seviyorlar.
Şimdiye kadar ondan bir kelime duymadım.
O muhtemelen onu sevdiğimi biliyor.
Onun hakkında bildiğin her şeyi bana anlat.
Ona göz kulak olacak kimse yok.
Tom dürüsttür, bu yüzden onu seviyorum.
Tom aptal olduğunu düşündüğünü söyledi.
Hepimiz onunla çok gurur duyuyoruz.
Tom, Mary'nin ondan hoşlanmadığını biliyor.
Tom, Mary'nin ondan hoşlandığını biliyor.