Examples of using "Tykkään" in a sentence and their turkish translations:
Ejderha meyvesini severim.
Ben şarkı söylemeyi seviyorum.
Fransızca çalışmayı severim.
Birayı seviyorum.
Arkadaşlarımı severim.
Çizgi romanları severim.
Müsliyi severim.
Abur cuburu severim.
Pikniği severim.
Esnemeyi severim.
Peynirli pizzayı severim.
Ebay'da alışverişi severim.
Ben de keki severim.
Sashimiyi severim.
Dilleri öğrenmeyi seviyorum.
Şarkı söylemen hoşuma gidiyor.
Ben Durian yemeyi severim.
Dans etmekten hoşlanırım.
Baharı severim.
Yunan yemeklerini yemekten hoşlanırım.
Tatoeba'yı seviyorum.
Ben el şakalarını severim.
Ben kabak çorbası içmeyi severim.
Ben astrolojiyi seviyorum.
Kabağı severim.
- Ondan çok hoşlanıyorum.
- Onu çok seviyorum.
- Dilleri severim.
- Dilleri seviyorum.
Bunu basit tutmak istiyorum.
Ben pizzayı çok severim.
Komedileri seviyorum.
Ben balık severim.
Zor fiilleri çekimlemekten hoşlanırım.
Oyunları severim.
Elmaları severim.
Karpuzu severim.
Hafta sonlarında uykudan geç kalkmayı severim.
Kelebekleri severim.
Balı severim.
Meyve severim.
Ben disko müziği severim.
- Ben tarihi severim.
- Tarihi severim.
Ben keki severim.
Burada çalışmaktan zevk alıyorum.
Kendi başıma olmayı seviyorum.
Soğuk pizzayı seviyorum.
Deniz ürünlerini seviyorum.
Fransızcayı seviyorum.
Pizzayı seviyorum.
Gerçekten gözlerinden hoşlanıyorum.
Tek başıma olmayı seviyorum.
Beyzbol oyunları izlemeyi severim.
Ben tenisi çok severim.
Çıplak ayakla dolaşmayı severim.
İnternet sitenizi gerçekten seviyorum.
Dilleri çalışmayı severim.
Masa oyunları oynamayı severim.
Bu tür elmayı severim.
Tom'u seviyorum.
Ben yeni şeyleri denemekten hoşlanırım.
Onu severim.
Pirinci seviyorum.
Öyle şeyler yapmayı seviyorum.
- Senin arabanı beğeniyorum.
- Arabanı severim.
Suşiyi severim.
Çayı severim.
- Peyniri seviyorum.
- Ben peyniri seviyorum.
- Ben peynir seviyorum.
Bütün konular içerisinde en çok İngilizceyi severim.
Çizgi filmleri severim.
Ben kar severim.
Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
Kır çiçeklerini severim.
Ben sinemaları çok seviyorum.
Sıcak havayı severim.
Tom'la tartışmayı seviyorum.
Öğle yemeğinden hemen sonra şekerleme yapmayı severim.
Ben gerçekten seyahat etmeyi seviyorum.
Balık tutmayı severim.
Dans etmekten hoşlanırım.
Kelebeklere bayılırım.
Çikolata hoşuma gidiyor.
Banjo çalmayı severim.
Ben sinemaya gitmeyi severim.
- Ben elma yemeği severim.
- Elma yemeyi severim.
Onun davranışını seviyorum.
Tom'u seviyorum. O hoş bir adam.
Köpekleri severim.
- Ondan çok hoşlanıyorum.
- Onu çok seviyorum.
Tom'un kişiliğini seviyorum.
Fransızca yazmayı severim.
Fransızca konuşmayı seviyorum.
Yüzmeyi severim.
Atları severim.
Karadeniz'in dalgalarını severim.
Bu parfümü seviyorum.
Ben zorlukları seviyorum.
Arkadaşlarını severim.