Translation of "Kadun" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Kadun" in a sentence and their turkish translations:

- Kadun sitä.
- Minä kadun sitä.

Pişmanım.

- Kadun menoani sinne.
- Kadun, että menin sinne.
- Kadun sinne menoani.
- Kadun sinne menemistäni.

Oraya gittiğime pişmanım.

- Tom kulki kadun poikki.
- Tom ylitti kadun.

Tom caddeyi yürüyerek geçti.

- Näimme hänen kävelevän kadun poikki.
- Näimme hänen ylittävän kadun.

Onun caddeyi geçtiğini gördük.

Kadun, etten työskennellyt lujemmin.

Daha sıkı çalışmadığıma pişman oldum.

Kadun sitä, mitä tein.

Yaptıklarımdan dolayı özür dilerim.

Taloni on kadun länsipuolella.

Evim caddenin batı tarafında.

Asun kadun toisella puolella.

Caddenin karşısında yaşıyorum.

Kadun sitä, mitä sanoin.

Söylediğime pişman oldum

Enollani on liike kadun varrella.

Amcamın cadde boyunca bir mağazası var.

- Ylitetään katu.
- Mennään kadun yli.

Caddeyi geçelim.

Kadun varrelle on istutettu puita.

Cadde boyunca ağaçlar ekili.

Kadun sitä, että suutelin Tomia.

Tom'u öptüğüm için pişmanım.

Kirsikkapuita on istutettu pitkin kadun vartta.

Cadde boyunca kiraz ağaçları dikildi.

Kadun, että sanoin sinun olevan väärässä.

Hatalı olduğunu söylediğime pişmanım.

Kadun molemmilla puolin oli paljon väkeä.

Caddenin her iki tarafında bir sürü insan vardı.

Hän auttoi vanhan miehen kadun yli.

O, yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım etti.

Hänen työnsä oli saattaa lapset turvallisesti kadun yli.

Onun işi çocukların caddeyi güvenli bir şekilde karşıdan karşıya geçtiklerini görmekti.

Katso vasemmalle ja oikealle ennen kuin ylität kadun.

Caddeyi geçmeden önce sola ve sağa bakınız.

- Minua kaduttaa, että tein sen.
- Kadun sitä, että tein sen.

Onu yaptığıma pişmanım.