Examples of using "Aikaan" in a sentence and their turkish translations:
Saat kaç?
Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
O dönemde tutuklular...
Ne zaman ayrılıyorsun?
Yarın ne zaman varırsınız?
O zaman evliydim.
Saati yanlış biliyorlarmış.
Saat kaçta istasyona gideceksin?
Her şey birdenbire oldu.
O zamanlar ben öğrenciydim.
Gemi ne zaman yola çıkıyor?
O, saat kaçta doğdu?
İstediğiniz zaman gelin.
- Onlar uygunsuz bir zamanda geldiler.
- Onlar uygunsuz bir vakitte geldiler.
Yarın ne zaman geleceksin?
İyi bir zamanda geldim mi?
Kahvaltı ne zaman servis ediliyor?
Tom ne zaman geldi?
Dersten ne zaman çıkarsın?
O ne zaman oldu?
Ne zaman kalkar?
Boston'a ne zaman varacaksın, Tom?
Ne zaman giriş yapmalıyım?
Dolunayla birlikte... ...gelgit suları en yükseğe çıkar.
Okyanusun en büyüleyici yüzünü sergilemesiyse
Genellikle saat kaçta kalkarsın?
Akşamleyin ne zaman banyo yapıyorsun?
Dün saat kaçta yattın?
O sıralarda Tom Boston'daydı.
- Tom ne zaman Boston'a varacak?
- Tom Boston'a ne zaman varacak?
Otopark ne zaman kapanır?
Dün gece ne zaman yattın?
Tom saat kaçta geliyor olacak?
Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
Boston'a tren ne zaman hareket ediyor?
Bir nükleer savaş, insanlığın yok olmasına neden olacak.
Genellikle saat kaçta kahvaltı yersin?
Tom o zaman ofisindeydi.
Bir hafta sonra, Londra'da olacağım.
Ben uzun bir süre ondan haber almadım.
Hep bir ağızdan cevap verdiler.
Tom uzun süredir süpermarkete gitmedi.
Çoğu zaman dolunaya denk gelecek şekilde ürerler.
Sırtlanlar panik yaratmak için ellerinden geleni yapıyor.
Yılın bu zamanı... ...somonla beslenir.
Havaalanına kaçta gitmeliyim?
Ben uzun bir süre onu görmedim.
Acele saatler boyunca daha fazla otobüs olmalı.
Niçin beni bu uygunsuz saatte aradın?
Tokyo'dan gelen 123 nolu uçak saat kaçta gelecek?
O sırada kız kardeşi ile oynuyordu.
O zamanlar çok kadın doktor yoktu.
Çok zamandır kuşkonmaz yemiyorum.
O zaman ne giyiyordum? Hatırlıyor musun?
Yanlış zamanda yanlış yerde oldu.
Aynı anda çok fazla yapma.
Tom o zaman oldukça gençti.
Muhtemelen ne zaman varacağını düşünüyorsun?
O zaman, o, yapacak doğru şey gibi görünüyordu.
Tom'un saat kaçta geleceğini düşünüyorsun?
Dokuzdan sonra herhangi bir zamanda gel.
O zaman, gerçekten öleceğimi sandım.
Ben uzun zamandır bu konuda konuşmadım.
Bilgeliğe sebep olan beyaz saç değildir.
Tom o zaman biradan hoşlanmıyordu.
Gün doğumunda saldıracağız.
Bir süredir burada bulunmadım.
Bu sırada İngiltere, birlikten ayrılmaya karar verdi.
Birkaç dal ve bir paraşüt ipiyle yapabilecekleriniz inanılmazdır.
Birkaç dal ve bir paraşüt ipiyle yapabilecekleriniz inanılmazdır.
Uzun kış gecesinde aile kurmak için mükemmel yer.
Ama her türlü rahatsızlık bu tepkiyi doğuruyor.
Uzun bir süre yazmadığım için lütfen beni affet.
O saat kaçta açılır?
Saat kaçta yediniz?
- Saat kaçta kalkarsın?
- Kaçta kalkarsın?
- Kaçta kalkarsınız?
Savaş kente ölüm ve yıkım getirdi.
Bu o zaman kaldığımız otel.
Tom bir şey başarıyor gibi görünmüyor.
Yarın sabah seni saat kaçta almamı istersin?
Öğle yemeği saat kaçta?
Uzun zamandır bir erkek arkadaşım yok.
Öğle yemeğini ne zaman yiyorsun?
Kahvaltı ne zaman servis ediliyor?
Tom bana toplantının ne zaman başladığını söyledi?
Tom yanlış zamanda yanlış yerdeydi.
Güneşin doğuşunu görmek için ne sıklıkla yeterince erken kalkarsın?
Çok uzun zamandır öyle kahkaha atmamıştım.
Ne zaman geliyorsun?
Dolunay ve dolunaya yakın gecelerde en çok şansa sahip.
Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.
Ama yılın bu vakti... ...geceyle yüzleşmek zorundalar.
Yoğun saatlerde okula gitmek yorucu ve tatsızdır.
Sadece Tom gibi aynı zamanda tesadüfen oradaydım.