Examples of using "Saavut" in a sentence and their turkish translations:
Eve ne zaman geliyor olacaksın?
Yarın ne zaman geleceksin?
Sen gelir gelmez, o, yiyecek bir şeyler yapacaktır.
Treni kaçırmadığın sürece oraya zamanında varırsın.
Yarın ne zaman varırsınız?
Londra'ya varır varmaz bize iki satır yazmayı unutma.
Boston'a ne zaman varacaksın, Tom?
Bu caddede doğru git ve solda postaneye geleceksin.
Boston'a vardığınızda yapmak istediğiniz ilk şeyin evi aramak olduğundan oldukça eminim.