Examples of using "Words " in a sentence and their turkish translations:
Kelimler, kelimeler ve daha fazla şey.
- Sözde değil, özde.
- Lafta değil, icraatta.
- Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.
Kelimeler önemlidir.
Bilgece sözler!
Bunlar kelime değil.
Onun sözlerinden kuşkulanıyorum.
O sözleri sakınmaz.
- Kelimeler onu açıklayamaz.
- Kelimeler yetersiz kalır.
Onun sözleri beni şaşırttı.
Kelimeler kifayetsiz.
Diğer bir deyişle,
- Gereksiz sözcükleri çıkar!
- Lüzumsuz kelimeleri at!
Kelimeler onu anlatmaya yetersiz kaldı.
Ne diyeceğini şaşırdı.
Kelimeler düşünceleri ifade eder.
Onlar sadece kelimeler.
Onlar sadece sözcükler.
Sözler beni başarısız etti.
Sözlerinizi söyleyin.
Sözlerini unutma!
Sözleri unutma!
Gereksiz sözcükleri kaldırın!
Sözlerimi unutma!
Kelimeleri seviyorum.
Sözlerimi yanlış anlama.
Ben sözümü sakınmam.
- Tom lafını esirgemez.
- Tom sözünü sakınmaz.
Laf değil, eylem.
Tom birçok kelimeyi yanlış telaffuz ediyor.
Kelimeler onu açıklayamaz.
Sözler duygularımı iletmez.
Onun sözlerini anlamıyorum.
Bunlar onun tam sözleriydi.
- Sözcük kaybındayım.
- Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Kısaca,diğer bir deyişle,
''Yangın'' gibi çığlık kelimeleri
Onların kelimeleriyle:
O sözlerini kullandı.
Yani bir başka deyişle, siz.
Altı çizili sözcükleri düzeltin.
Onun sözleri kafa karıştırıcı.
O, dolambaçlı konuşmaz.
Onun sözleri beni şaşırttı.
Sözlerini iyi tart.
Onun sözleri anlamsız.
Onlar boş sözler.
Söz uçar, yazı kalır.
Sözlerimi yanlış anlamayın.
Söylediklerin çok yaralayıcı.
Onun sözleri onu kızdırdı.
Onun sözleri garip geliyordu.
Onun sözleri beni şaşırttı.
Sözlerimi çarpıtıyorsun.
Bir sözlük kelimeleri tanımlar.
- Az laf, çok iş!
- Az konuşalım, çok iş yapalım!
Bu sözlerden nefret ederim.
- Kelimeler gerçekten insanı yaralıyor.
- Sözler insanı incitiyor gerçekten.
Sözlerini dikkatlice seç.
Bu kelimelerden nefret ediyorum.
O kaba sözler kullanıyor.
Onun sözleri Meg'i incitti.
Sözcüklerin yeri değiştirilmeli.
Maksimum uzunluk: 200 kelime.
Onun sözlerini hatırlıyorum.
Lincoln sözlerini tekrarladı.
Beni sözlerle öldürün.
Benim sözlerim altın değerindedir.
Sözleri onu rahatlattı.
Bir sözlük sözcükleri açıklar.
- Kelimeler bunu ifade edemez.
- Sözcükler bunu ifade edemez.
O sözlerimi çarpıttı.
O kelimeler kafiyeli değil.
Sözlerimi çarpıtmayı bırak.
Asil sözlerini unutma!
Hiçbir söz gerekli değil.
Sami bazı kelimeleri yanlış yazdı.
Birçok kelimeyi yanlış telaffuz ediyor.
Sözleri ruhumu ele geçirmişti.
İngilizcedeki en yaygın 100 kelime, Anglo-Sakson kelimeleridir.
Başka bir deyişle, o tembel.
Tom sözlerini dikkatle seçti.
Sözlerin onun kızgınlığını tetikledi.
- Tom sözünü sakınmadı.
- Tom lafını esirgemedi.
- Tom lafı dolandırmadan söyledi.
- Bu, kelimelerle ifade edilemez.
- Onu kelimelere dökemezsin.
- Onu dillendiremezsin.
- Ne desem boş.
- Ne desek boş.
Onun sözleri tamamen anlamsızdı.
- Sözcüklere dökemiyorum.
- Onu kelimelerle ifade edemiyorum.
Onun sözleriyle avunuyorum.
Kelimeler benim gerçek hislerimi iletemez.
Uygun sözler arıyordum.
- Bu cümlenin içinde yedi sözcük var.
- Bu cümlede yedi kelime var.
- Bu cümlede yedi sözcük var.