Translation of "Attack" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Attack" in a sentence and their turkish translations:

Attack!

- Saldır!
- Hücum!

- We're under attack!
- We're under attack.
- We are under attack.

Saldırı altındayız.

They'll attack.

Onlar saldıracak.

Let's attack.

Hadi saldıralım.

We'll attack.

Biz saldıracağız.

Attack me.

- Saldır bana.
- Bana saldır.

- We're under attack.
- We are under attack.

Saldırı altındayız.

Don't attack me.

Bana saldırma.

We must attack.

Saldırmalıyız.

Let's attack again.

Tekrar saldıralım.

Hippopotamuses attack humans.

Suaygırları insanlara saldırırlar.

We're under attack.

Saldırı altındayız.

- We will attack at sunrise.
- We'll attack at sunrise.

Gün doğumunda saldıracağız.

- Why did you attack him?
- Why did you attack her?

Neden ona saldırdın?

The attack is fatal.

Ölümcül bir şekilde.

attack the Mongol rearguard.

Moğolların kalan askerlerine saldırmak için yeni bir fırsat olarak görüyorlardı.

Akinjis launched another attack!

Akıncılar yine saldırdı!

Will Israel attack Iran?

İsrail, İran'a saldıracak mı?

We were under attack.

Biz saldırı altındaydık.

They intend to attack.

Onlar saldırmak niyetindeler.

Tom led the attack.

Saldırıya Tom liderlik etti.

I didn't attack Tom.

Tom'a saldırmadım.

They're going to attack.

Onlar saldıracaklar.

I didn't attack them.

Onlara saldırmadım.

I didn't attack him.

Ona saldırmadım.

I didn't attack her.

Ona saldırmadım.

Rhinos can attack people.

Gergedanlar insanlara saldırabilir.

I didn't attack anybody.

Kimseye saldırmadım.

Tom survived the attack.

Tom saldırıdan sağ kurtuldu.

The attack was foiled.

Saldırı engellendi.

We can't attack them.

Onlara saldıramayız.

Tom decided to attack.

Tom saldırmaya karar verdi.

We're under attack, guys!

Saldırı altındayız millet!

I led the attack.

Saldırıyı ben yönettim.

I didn't attack anyone.

Ben kimseye saldırmadım.

- Tom has had a heart attack.
- Tom had a heart attack.

Tom bir kalp krizi geçirdi.

- His horse had a heart attack.
- Her horse had a heart attack.

Atı kalp krizi geçirdi.

- He died of a heart attack.
- She died of a heart attack.

O bir kalp krizinden öldü.

- The enemy attack ceased at dawn.
- The enemy attack ended at dawn.

Düşman saldırısı şafakta sona erdi.

- Wolves won't usually attack people.
- In general, wolves do not attack people.

Genelde kurtlar insanlara saldırmaz.

- Tom wasn't hurt in the attack.
- Tom wasn't wounded in the attack.

Tom saldırıda yaralanmadı.

Her only option... is attack.

Tek seçeneği... ...saldırmak.

The main attack at Bautzen.

ve Bautzen'deki ana saldırıyı denetledi .

Tom had a panic attack.

Tom panik atak geçirdi.

I had an angina attack.

Ben bir anjin krizi geçirdim.

We prepared for an attack.

Biz bir saldırı için hazırlandık.

I had an asthma attack.

Bir astım krizi geçirdim.

It was a scurrilous attack.

Küfürlü bir saldırıydı.

Mary had a panic attack.

Mary'nin panik atağı vardı.

Tom had a heart attack.

Tom bir kalp krizi geçirdi.

Where did you attack them?

Nerede onlara saldırdın?

Tom wanted us to attack.

Tom saldırmamızı istedi.

Why did you attack Tom?

Neden Tom'a saldırdın?

Tom died in the attack.

Tom saldırıda öldü.

Tom had an anxiety attack.

- Tom bir endişe nöbeti yaşadı.
- Tom panik atak yaşadı.

We must continue our attack.

Saldırımıza devam etmeliyiz.

Wolves don't usually attack people.

Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar.

I had a heart attack.

Ben bir kalp krizi geçirdim.

I'm having a heart attack.

Ben bir kalp krizi geçiriyorum.

Tom had an asthma attack.

Tom bir astım krizi geçirdi.

They are immune to attack.

- Onlara saldırı işlemiyor.
- Onlar dokunulmaz.

The soldiers started their attack.

Askerler saldırısına başladı.

Are they planning an attack?

Onlar bir saldırı mı planlıyorlar?

Your castle is under attack.

- Kaleniz saldırı altında.
- Kalen saldırı altında.

We were ready to attack.

Saldırmaya hazırdık.

Wolves usually don't attack people.

Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar

That attack killed thirteen people.

O saldırı on üç kişiyi öldürdü.

Tomorrow we will attack again.

Yarın yine saldıracağız.

That's why we didn't attack.

Bu nedenle saldırmadık.

Why did they attack you?

Onlar neden sana saldırdı?

Why would they attack us?

Onlar neden bize saldırdı?

Why would Tom attack me?

Neden Tom bana saldırırdı?

Why did you attack us?

Neden bize saldırdın?

Why did you attack them?

Neden onlara saldırdın?

Why did you attack me?

Neden bana saldırdın?

Dan survived a pitbull attack.

Dan bir pitbull saldırısından hayatta kaldı.

I had an anxiety attack.

Bir anksiyete krizi geçirdim.

They're preparing for another attack.

Onlar başka bir saldırı için hazırlanıyorlar.

Wolves won't usually attack people.

- Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar.
- Kurtlar genellikle insanlara saldırmaz.

Why did Tom attack you?

Tom sana neden saldırdı?

He planned the attack carefully.

O, saldırıyı dikkatlice planladı.

Tom didn't attack you personally.

Tom sana kişisel olarak saldırmadı.

The attack came after midnight.

Saldırı gece yarısından sonra geldi.

Tom barely survived the attack.

Tom zar zor saldırıyı atlattı.

This was a successful attack.

Bu başarılı bir saldırıydı.

Tom also witnessed the attack.

Tom da saldırıya tanık oldu.

Is such an attack possible?

Böyle bir saldırı mümkün mü?

Did you witness the attack?

Saldırıya tanık oldun mu?

Who benefits from this attack?

Bu saldırıdan kim yararlanır?

Attack is the best defense.

Saldırı en iyi savunmadır.

I had a panic attack.

Panik atağım vardı.

Layla survived the horrible attack.

Leyla korkunç saldırıyı atlattı.

Sami had a panic attack.

Sami bir panik atak geçirdi.

- Tom just had a heart attack.
- Tom has just had a heart attack.

Tom az önce bir kalp krizi geçirdi.

- Tom may be having a heart attack.
- Tom might be having a heart attack.

Tom kalp krizi geçiriyor olabilir.

Black communities have been under attack.

Siyahi toplumlar saldırı altında,

There was a sad terrorist attack

o üzücü terör saldırısı yaşandı

Insisting they will lead the attack.

saldırıyı kendilerinin yönetmesi konusunda ısrar etti.