Examples of using "Winston" in a sentence and their turkish translations:
Winston herhangi bir dine inanmak istemiyor.
Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.
Winston Churchill İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere'nin başbakanıydı.
Winston bir faniydi ama gençlik yıllarında Mars kolonisi Barsoom'a göç etti.
Winston bir kitap satın almak istemiyor, çünkü zaten birçok sandık dolusu kitabı var.