Examples of using "Somewhere" in a sentence and their turkish translations:
Bir yere gidelim.
O orada bir yerde.
Başka bir yere git.
Tom'u bir yere götür.
Başka bir yerde bekle.
Bizi bir yere götür.
Onları bir yere götür.
Beni bir yere götür.
Onu bir yere götür.
Onu bir yere götür.
O buralarda bir yerde.
Başka bir yere gidelim.
Onu bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
O, parkta bir yerdedir.
Bir yerden başlamak zorundayız.
- Herkes bir yere başlamak zorunda.
- Herkes bir yerden başlamak zorunda.
Tom bir yerde mahsur kalmış olabilir.
O, bir yerde olmalı.
Seni bir yere götüreceğim.
Onu başka bir yerde yap.
- Özel bir yere gidelim.
- Baş başa kalacağımız bir yere gidelim.
Sakin bir yere gidelim.
Bir yere gidelim, Tom.
Başka bir yerde yemek yiyelim.
Bir yerde durabiliriz.
- Buralarda bir yerde.
- Burada bir yerde.
Bir yere mi gidiyorsun?
Bir yere gitmem gerekiyor.
Onlar başka bir yerdeydi.
Biz başka bir yerdeydik.
Tom başka bir yerdeydi.
- Onu bir yere saklayacağım.
- Onu bir yere gizleyeceğim.
Başka bir yerdeydim.
Bir yere gidiyor muyuz?
Şimdi bir yere gidiyoruz.
Onu başka bir yere götürün.
Bir yerde buluşabilir miyiz?
Güzel bir yere gidelim.
Bir yerde buluşalım.
Dan bir yere gidiyor mu?
Tom bir yere mi gidiyor?
- Birileri bununla ilgilenmeli.
- Birileri buna el atmalı.
Başka bir yere oturalım.
Sonunda bir yere gidiyoruz.
Saklansanız iyi edersiniz.
Tom burada bir yerde.
Tom bir yerde saklanıyor.
Ben başka bir yere aitim.
Tom bir yerlere saptı.
Onu bir yere gizledim.
Bir yerde yanlış bir şey var.
Bu gece bir yere gidelim.
Nihayet bir yere gidiyoruz.
- Daha sonra bir yerde bir araya gelelim.
- Daha sonra bir yerde buluşalım.
Tom bir yere gitti.
Bir yerde oturalım.
Tom parkta bir yerde.
Bir yerde saklandığını biliyorum.
O burada bir yerde olmalı.
Tom buralarda bir yerde olmalı.
Onun evi buralarda bir yerde.
cam kulesinde bir yerde,
Ama yolculuğum esnasında bir yerde
ve yolun bir yerlerinde,
Buralarda bir yerde olmalı.
Onu bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Seninle bir yerde karşılaştığımı düşünüyorum.
Onunla bir yerde karşılaştığımı hatırlıyorum.
O, civarda bir yerde olmalıdır.
O, burada bir yerde yaşıyor.
Onu bir yere koydun mu?
Ben pasaportumu bir yere bıraktım.
Şimdi bir yerde saat beştir.
O, parkta bir yerdedir.
Onunla bir yerlerde karşılaştığımı hatırlıyorum.
Onlarla bir yerde karşılaştığımı hatırlıyorum.
Seninle bir yerde görüşebilir miyim?
Daha önce bir yerde karşılaşmadık mı?
Tom burada bir yerde olabilir.
Herkes bir yerde olmak zorunda.
Herkes bir yerde olmak zorunda.
Ben bir yerde olmak zorundayım.
Bunu güvenli bir yere koyacağım.
Gözlüğümü bir yerde unuttum.
Buralarda bir yerde olacaktı.
- Daha önce seni bir yerde gördüm.
- Seni daha önce bir yerde gördüm.
- Sizi bir yerde görmüştüm.
Bir yerde başlamak zorundayım.
Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.
Onun burada bir yerde olduğunu biliyorum.
Ders kitaplarımı bir yerde bıraktım.
Burada bir yere koydum.
- Daha önceden bir yerde karşılaşmış mıydık?
- Daha önceden bir yerde tanışmış mıydık?
Tom dışarıda bir yerde.