Examples of using "Vodka" in a sentence and their turkish translations:
Votka nerede?
Votkam yok.
Ben votka içmem!
- Kim votka istedi?
- Votka isteyen kimdi?
Votkamı sek içerim.
Votka çok sert.
Ben tonikli votka istiyorum.
Ben bir votka tonik alabilir miyim?
Bir votka ve tonik istiyorum.
Canım votka içmek istemiyor.
Tom bir bardak votka içti.
Tom kendine bir bardak votka doldurdu.
Tom votka içmiyor. Şarap içiyor.
Tom diğer odada votka içiyor.
O sigara içmiyor ve votka da içmiyor.
- Bira, votka, şarap ya da soda mı tercih edersin?
- Bira mı, votka mı, şarap mı yoksa kola mı alırsın?
O sigara içmiyor ve o votka içmez.
Rusya'daki yolculuğunda, Tom çok fazla votka içti.
Onlar votka içmeye başladı. Ve ne zaman durduklarından emin değilim.
Onlar ona votka katılmış bir bardak portakal suyu verdiler.
Dün gece içtiğim tüm votkadan dolayı başım zonkluyor.
Tom gümrüksüz mallar mağazasından bir şişe votka ve birkaç parfüm satın aldı.
Votka içmek için yeni moda tarzı onu doğrudan göz yuvasına dökmektir. Ancak, böyle yapmak ciddi olarak görüşünüze zarar verebilir.