Translation of "Drink" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Drink" in a sentence and their turkish translations:

Drink!

İç!

Drink.

İç.

- Have a drink.
- Drink something.

Bir içki al.

I drink a soft drink.

Ben bir meşrubat içiyorum.

- Drink milk!
- Drink the milk!

Süt iç!

- Drink it down.
- Finish your drink.

Onu yutun.

- They drink coke.
- They drink cola.

Onlar kola içerler.

- Eat and drink.
- Drink and eat.

- İç ve ye.
- Ye ve iç.

Let's drink.

Hadi içelim.

Drink water.

- Su iç.
- Su için.

Don't drink.

İçmeyin.

Drink something.

Bir şey için.

Drink coffee.

- Kahve iç.
- Kahve içiyor.

Drink milk!

Süt iç!

- Here's your drink.
- Here is your drink.

İşte içkin.

- What will you drink?
- What'll you drink?

Ne içeceksin?

- He doesn't drink anymore.
- She doesn't drink anymore.

O artık içki içmiyor.

- Let's drink this beer.
- Let's drink this wine.

Bu birayı içelim.

The drink I drink the most is coffee.

En çok içtiğim içecek kahvedir.

- They drink too much.
- They drink a lot.

Onlar çok fazla içer.

- Mix him a drink.
- Mix her a drink.

Ona bir içki karıştırın.

- I can't drink coffee.
- I cannot drink coffee.

Kahve içemem.

- I drink his beer.
- I drink her beer.

Ben onun birasını içerim.

- Don't drink and drive.
- Don't drink and drive!

- İçkiliyken araba sürme.
- Alkollü araç kullanma!

- Can I drink alcohol?
- May I drink alcohol?

- Alkol içebilir miyim?
- Alkol alabilir miyim?

- I drink a lot.
- I drink too much.

Ben çok içerim.

- You cannot drink here.
- You can't drink here.

Burada içemezsin.

- I'll drink water.
- I'm going to drink water.

Su içeceğim.

- Want a drink?
- Would you like anything to drink?
- Do you need something to drink?
- Do you feel like a drink?
- Do you fancy a drink?

İçecek bir şeye ihtiyacın var mı?

You drink tea.

Sen çay içersin.

Want a drink?

Bir içki ister misiniz?

I never drink.

Asla içki içmem.

Don't drink that.

Onu içme.

He doesn't drink.

O içki içmez.

She doesn't drink.

O içki içmez.

I drink coffee.

Kahve içerim.

I don't drink.

Ben içki içmem.

Where's your drink?

İçkin nerede?

Don't drink anything.

Hiçbir şey içme.

Here, drink this.

İşte, iç bunu.

Fancy a drink?

Bir içki ister misin?

We drink everything.

Biz her şeyi içeriz.

Drink the medicine.

- İlacı iç.
- İlacı için.
- İlacı içiniz.

Have a drink.

Bir içki al.

Drink your milk.

Sütünü iç.

Finish your drink.

İçkinizi bitirin.

Drink more water.

Daha fazla su iç.

I drink milk.

Süt içiyorum.

Elephants drink water.

Filler su içer.

Let's drink something.

Bir şey içelim mi?

We drink water.

Su içiyoruz.

They don't drink.

Onlar içki içmezler.

Mexicans drink tequila.

Meksikalılar tekila içer.

Birds drink water.

Kuşlar su içer.

Please drink tea.

Lütfen çay için.

Drink your medicine.

İlacını iç.

Tom shouldn't drink.

Tom içki içmemeli.

Drink some water.

Biraz su iç.

Drink this juice.

Bu meyve suyunu iç.

Have another drink.

Bir içki daha al.

I shouldn't drink.

İçmemeliyim.

Now drink up.

Şimdi son yudumuna kadar iç.

I drink alcohol.

Alkol alıyorum.

Mary doesn't drink.

Mary içki içmez.

I drink water.

Ben su içerim.

Do you drink?

İçki içer misin?

I drink beer.

Ben bira içerim.

They drink coffee.

Onlar kahve içerler.

Drink your milk!

Sütünü iç!

What to drink?

Ne içilir?

Drink and eat.

İç ve ye.

Tom doesn't drink.

Tom içmez.

I drink wine.

- Şarap içiyorum.
- Ben şarap içerim.

Do not drink.

İçme.

Let's drink coffee.

Kahve içelim.

Let's drink beer.

Bira içelim.

Does Tom drink?

Tom içki içiyor mu?

Drink more beer.

Daha fazla bira iç.

Eat and drink.

Yiyin ve için.

It's all right to drink, but drink in moderation.

İçmende sakınca yok, ama ölçülü iç.

- Don't drink the water.
- Do not drink the water!

Suyu içme.

- I do not drink coffee.
- I don't drink coffee.

Kahve içmem.

- Children shouldn't drink wine.
- Children should not drink wine.

Çocuklar şarap içmemeli.