Examples of using "Until " in a sentence and their turkish translations:
2011'e kadar böyleydi.
Şu ana dek. MEHTAPLI DÜZLÜKLER
...gece oluncaya kadar.
Yarına kadar.
Perşembe günü görüşürüz!
- "Sonra görüşürüz yoldaş!"
ta ki işe yaramayana kadar,
o güne kadar.
geiiştirmeyi öğreniyorlar.
Bir dahaki sefer görüşürüz.
Yarına kadar bekle.
Karanlığa kadar bekle.
Bu geceye kadar bekle.
Yarına kadar kalacağım.
Yaklaşık gece yarısına kadar dans ettiler.
tekrar sorabilir.
O nedenle 1950'ye kadar
durgunlukla lanetlenmesinin sebebi
- Yarın sabaha kadar bekleyin.
- Yarın sabaha kadar bekle.
Altıya kadar evde kal.
Yarın öğleden sonraya kadar değil.
Ve 2029'a kadar yönetimde kalabilir.
Akşama kadar kalacağım.
Öğleye kadar kalırım.
Biz ikiye kadar konuştuk.
Gece yarısına kadar vaktin var.
Sadece yarına kadar bekleyin.
Neden pazartesiye kadar beklemiyorsun?
- Ekim ayına kadar geri döneceğim.
- Ekime kadar bekleyeceğim.
Gece yarısına kadar dans ettik.
Pazartesiye kadar zamanın var.
O gece yarısına kadar çalışır.
Sonraki duyuruya kadar bekle.
Sonuna kadar savaşalım!
Tom öğlene kadar uyudu.
Öğlene kadar uyudum.
Sami gece yarısına kadar çalıştı.
Yarına kadar bekleyeceğim.
Tom gece yarısına kadar çalıştı.
Ben geri dönünceye kadar burada bekle.
Yarına kadar ayrılmayacağım.
Sonuna kadar kalacağım.
O bitinceye kadar o bitmedi.
Size yarına kadar müddet veriyorum.
O gelene kadar burada bekliyorum.
Toplantı öğleye kadar devam etti.
Yarına kadar kalmayı düşünüyoruz.
Pazartesi gününe kadar eve gitmeyeceğim.
Birinci Dünya Savaşı, 1914'ten 1918'e kadar sürdü.
Bu noktaya gelene kadar,
ta ki bir gün farklı davranana dek
Ta ki anlayana kadar.
Rus tankları Berlin'e girinceye kadar
, 1814'e kadar sürecek
düşmanın nerede olduğunu düşünmesini istedi.
Başvurular yarına kadar kabul edilir.
Sıran gelinceye kadar bekle.
Toplantı beşe kadar sürdü.
Saat altıya kadar bekleyelim.
Saat ona kadar burada kalacağım.
Ben dönene kadar bekleyin.
O, öğleye kadar burada olacak.
Saat altıya kadar bekleyeceğim.
Lütfen sıran gelene kadar bekle.
Ben oturuncaya kadar bekle.
Yemek yemeyi bitirinceye kadar bekleyin.
Onlar sonuna kadar savaştılar.
O, sonuna kadar mücadele etti.
Saat dörde kadar meşgul olacağım.
Yarına kadar bekleyemem.
Dörde kadar meşgul olacak.
Tom 2.30'a kadar bekledi.
2.30'a kadar bekleyeceğiz.
Pazartesiye kadar burada kalacağız.
Hava kararıncaya kadar bekleyeceğiz.
Bu, sabaha kadar bekleyemez.
Tom Mary gelinceye kadar bekledi.
O daha sonraya kadar bekleyebilir.
O ağlayıncaya kadar güldü.
Yarına kadar beklesek iyi olur.
O ölene kadar bekar kaldı.
Yarına kadar burada kalacağım.
Saat dörde kadar bekleyeceğim.
Yemeğimi bitirene dek bekle!
Onlar şafağa kadar yatmadı.
Geç saatlere kadar çalışıyorum.
Kalabalık dağılıncaya kadar bekle.
O, o gelene kadar bekledi.
Neden yarına kadar beklemiyorsun?
Bu yarına kadar bekleyemez.
Sabaha kadar uyanık kaldım.
Bu yarına kadar bekleyemez.
Tom akşama kadar dönmeyecek.