Examples of using "Unthinkable" in a sentence and their turkish translations:
Düşünülemez!
O, düşünülemezi yaptı.
O düşünülemezdi.
Olmayacak olan oldu.
Tom imkânsızı yaptı.
O, düşünülemezi yaptı.
Üçüncü seçenek düşünülemez.
Jamal olmadan yaşamak düşünülemez.
o düşünülemez şeyi yapmaktan beni alıkoydu
kafamı düşünülemez haberler ile dolduruyorum,
Üretken düşünce ve yaratıcılık; hayal gücü olmadan düşünülemez.
Giysi giyerek bir saunaya girme düşüncesi düşünülemezdir.