Translation of "Unthinkable" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Unthinkable" in a sentence and their turkish translations:

Unthinkable!

Düşünülemez!

- She did the unthinkable.
- He did the unthinkable.

O, düşünülemezi yaptı.

It was unthinkable.

O düşünülemezdi.

The unthinkable happened.

Olmayacak olan oldu.

Tom did the unthinkable.

Tom imkânsızı yaptı.

She did the unthinkable.

O, düşünülemezi yaptı.

The third option is unthinkable.

Üçüncü seçenek düşünülemez.

Living without Jamal is unthinkable.

Jamal olmadan yaşamak düşünülemez.

Sparing me from doing the unthinkable,

o düşünülemez şeyi yapmaktan beni alıkoydu

Trying to wrap my head around unthinkable news,

kafamı düşünülemez haberler ile dolduruyorum,

Productive thinking and creativity are unthinkable without imagination.

Üretken düşünce ve yaratıcılık; hayal gücü olmadan düşünülemez.

The idea of entering a sauna wearing clothes is unthinkable.

Giysi giyerek bir saunaya girme düşüncesi düşünülemezdir.