Examples of using "Unfinished" in a sentence and their turkish translations:
"Bitmemiş bir cümle" bitmemiş bir cümledir.
Bitmemiş bir işimiz var.
- Yarım kalmış işten nefret ederim.
- Bitirilmemiş işten nefret ederim.
Biraz bitmemiş işimiz var.
Orada bitirilmemiş işimiz var.
İşini bitmemiş bırakma.
Bizim hâlâ bitmemiş işimiz var.
Biraz bitirilmemiş işimiz var.
Biraz bitmemiş işimiz vardı.
Leyla'nın hala bitmemiş işi vardı.
Tom'un hâlâ bitirilmemiş bir işi var.
Sen ve ben işi bitirmedik.
Hâlâ biraz bitirilmemiş işimiz var.
Tom'un hâlâ bitmemiş bir işi var.
Bir şeyi bitirilmemiş bırakmayı sevmez.
- Tom bir şeyi yarım kalmış bırakmayı sevmiyor.
- Tom bir şeyi bitmemiş bırakmayı sevmiyor.
Sanırım biraz tamamlanmamış işimiz var.
Tom ve benim biraz bitmemiş işimiz var.
Devam edecek biraz bitirilmemiş işimiz var.
Devam edecek bitirilmemiş bir işim var.
İlgilenecek biraz bitirilmemiş işimiz vardı.
Tom'un ilgilenmesi gereken bitmemiş bir işi vardı.
İlgilenmem gereken biraz bitirilmemiş işim var.
Mary onun bitmemiş romanını gizlice okuduktan sonra Tom'u vurdu.
Bir işi yarım bırakmak yapılabilecek en kötü iştir.