Examples of using "Tribal" in a sentence and their turkish translations:
Tom uyluklarında kabile dövmelerine sahip.
Kendi kabilenin dilini konuşabilir misin?
Kabile şehrini yakıp yıktılar ve bütün kışlık levazımlara el koydular.
Artık İber ordusu tüm uyumunu kaybetmişti ve kabile savaşçıları yığınla kaçmaya başlamıştı.
Aşıları almak için benimle buluşacak olan kabile üyesini arıyoruz.