Translation of "Torment" in Turkish

Please don't torment me any longer.

Lütfen artık bana işkence etme.

The bigger boys torment the little ones.

Daha büyük çocuklar küçük olanlara eziyet ederler.

Tom used to torment his younger sister.

Tom küçük kız kardeşine eziyet ederdi.

Tom used to torment his younger brother.

Tom küçük erkek kardeşine eziyet ederdi.

Mary used to torment her younger sister.

Mary küçük kız kardeşine eziyet ederdi.

He is a constant torment to me.

O, benim için bitmeyen bir işkence.

I don't want to torment you any longer.

Sana daha fazla acı çektirmek istemiyorum.

Poetry is not just torment; poetry is love. It is warm and sensual passion; it is revolution, romance and tenderness.

Şiir sadece azap değildir; şiir sevgidir. Sıcak ve şehvetli tutkudur; o, devrim, romantizm ve hassasiyettir.