Examples of using "Bigger" in a sentence and their turkish translations:
ve giderek büyüdü ve büyüdü.
Tom gittikçe büyüyor.
Şehrimiz gittikçe büyüyor.
Kasırga gittikçe büyüyor.
O ondan daha büyük.
Daha büyük, daha cesur.
Büyük olacak.
Tom büyüdü.
Benimki seninkinden daha büyük.
Daha büyük her zaman daha iyi değildir.
daha da büyük taşkınlar yaratırsa?
Onların oğlu büyüdü.
Daha büyük sorunlarımız var.
Bu ceket daha büyüktür.
Benim kaşığım daha büyük!
Ben senden daha büyüğüm.
Daha büyük sorunlarım var.
Ben Sarah'dan daha büyüğüm.
Bu senden daha büyük.
Daha büyük havuçlar var mı?
Bu daha büyük.
Bu köpek daha büyük.
Aniden daha büyük görünüyor.
O Tom'dan daha büyüktür.
Daha büyük sorunlarımız var.
Bu onlardan daha büyük.
O benden daha büyük.
O ondan daha büyük.
Bu bizden daha büyük.
Ben Tom'dan daha büyüğüm.
- O benden daha yapılı.
- Benden daha iri.
Olaylar büyüdükçe büyüdü çünkü olaylar temsil niteliği taşıyordu.
Daha büyük bir indirim istedim.
ekvator bir taşma noktasına ulaşana kadar büyür ve büyür.
Tom'un benden daha büyük elleri var.
Genellikle büyük adam kazanır.
Sesini biraz açın.
Daha büyük bir sorunum var.
Bu ondan çok daha büyük.
Bombus arıları arılardan daha büyüktürler.
Daha büyük pasta istiyorum.
Pekin, Roma'dan daha büyüktür.
Tom daha büyük bir indirim istiyor.
Rusya İtalya'dan daha büyük.
Benimki Tom'unkinden daha büyük.
Tokyo Yokohama'dan büyüktür.
Tom'un daha büyük bir ofise ihtiyacı var.
Tom'un daha büyük bir odaya ihtiyacı var.
Tom'un daha büyük bir tekneye ihtiyacı var.
O daha büyüktü.
Daha büyük her zaman daha iyi anlamına gelmez.
O daha büyük bir mutfak istiyor.
Portakallar mandalinalardan daha büyüktür.
Tom daha büyük bir ev istiyor.
Tom daha büyük bir indirim istedi.
O daha büyük bir indirim istedi.
O daha büyük bir iskonto istedi.
Daha büyük bir indirim istedik.
Onlar daha büyük bir indirim istedi.
Tom daha büyük bir büro istiyor.
Tom benden daha büyük.
Tokyo Roma'dan daha büyüktür.
Sen büyük resmi kaçırıyorsun.
Arabam Tom'unkinden daha büyük.
Daha büyük güçlerle kavga ediyorsun!
Maliyet daha büyük bir konudur.
Fadıl'ın daha büyük bir endişesi vardı.
Daha büyük bir kutuya ihtiyacım var.
Teksas'ta her şey daha büyüktür.
Boston Chicago'dan daha büyük mü?
Tom daha büyük bir buzdolabı istiyor.
Tom büyük resmi gördü.
Daha büyük bir sandalyeye ihtiyacım var.
Daha büyük bir ofise ihtiyacım var.
Daha büyük bir ofise ihtiyacımız var.
Daha büyük bir buzdolabına ihtiyacımız var.
Tom benden çok daha büyük.
Tom'un yapacak daha önemli işleri var.
Antidepresan ve psikoterapi gibi tedavi yöntemlerinin uygulandığı
her kral kendinden bi öncekinden daha büyüğünü yaptırıyor
ve ırkçılık da Amerika'dan daha üstün.
Şapkam Jim'inkinden daha büyüktür.
Yapacak daha önemli işlerim var.
Onun yapacak daha önemli işleri var.
Onlar daha çok başarılı olmak istiyorlar.
Ondan daha büyük sorunlarımız var.
Daha büyük olanlara sahip misin?
Daha büyük olanını alabilir miyiz?
Senin odan benimkinden daha büyük.
Daha büyük bir kâseniz var mı?
Benim Mercedesim seninkinden daha büyük.
Onun göğüslerinin daha büyük olduğunu sanıyordum.
Daha büyük olanını ister misin?
Ayakkabım Tom'unkinden daha büyük.
Daha büyük bir kızartma tavasına ihtiyacım var.