Translation of "Tailor" in Turkish

My tailor is rich.

Terzim zengindir.

Tom is a tailor.

Tom bir terzidir.

- You're not a tailor, are you?
- You aren't a tailor, are you?

Sen bir terzi değilsin, değil mi?

The father is a tailor.

Babam terzidir.

I don't trust the tailor.

Terziye güvenmiyorum.

You should be a tailor.

Terzi olmalısın.

Tom is a pretty good tailor.

Tom oldukça iyi bir terzidir.

You're still a tailor, aren't you?

Sen hâlâ bir terzisin, değil mi?

I'd like to become a tailor.

Terzi olmak istiyorum.

Tom is a tailor, isn't he?

Tom bir terzi, değil mi?

That tailor always uses very good material.

O terzi her zaman çok iyi malzeme kullanır.

- I know that Tom is a pretty good tailor.
- I know Tom is a pretty good tailor.

Tom'un oldukça iyi bir terzi olduğunu biliyorum.

You never told me Tom was a tailor.

Tom'un terzi olduğunu söylemedin hiç bana.

Sami had a tailor. He wanted a new suit.

Sami'nin terzisi vardı. Yeni bir takım elbise istedi.

The actor used to have the tailor make his suits.

Aktör takım elbiselerini terziye diktirirdi.

A long time ago, there lived a tailor who had three sons, but only one goat.

Uzun zaman önce, orada üç oğlu ve sadece bir keçisi olan bir terzi yaşadı.

- I had a bespoke suit made.
- I had a suit tailored for me.
- I had the tailor make a suit for me.

- Terziye benim için bir elbise diktirdim.
- Terziye benim için bir takım elbise diktirdim.