Translation of "Swelling" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Swelling" in a sentence and their turkish translations:

There was no swelling.

Şişkinlik yoktu.

The swelling has gone down.

Şişlik indi.

He has a swelling on his head.

Onun kafasında bir şiş var.

Oh, I can already feel it swelling up.

Şimdiden şiştiğini hissedebiliyorum.

Luckily for all of us, the swelling came outwards,

Neyse ki şişlik dağılmaya başladı

Apply some ice to the injured area to reduce swelling.

Şişliği azaltmak için yaralı bölgeye biraz buz uygulayın.

Put some ice on your ankle to keep the swelling down.

Şişmeyi engellemek için ayak bileğine biraz buz koy.

Severe swelling and breathing difficulties and in one case it proved fatal.

Şiddetli şişlikler ve nefes alma güçlüğü. Bir vakada ise ölümcüldü.

You should put an ice pack on your ankle to keep the swelling down.

Şişmeyi engellemek için ayak bileğine bir buz torbası koymalısın.

You need to put some ice on your ankle to keep the swelling down.

Şişliği önlemek için bileğine buz koymalısın.

Have you recently had unexplained swelling of your arms or legs during periods of inactivity?

Son zamanlarda hareketsiz kaldığınızda kol ve bacaklarınızda nedensiz şişlikler oluyor mu?