Examples of using "Swelling" in a sentence and their turkish translations:
Şişkinlik yoktu.
Şişlik indi.
Onun kafasında bir şiş var.
Şimdiden şiştiğini hissedebiliyorum.
Neyse ki şişlik dağılmaya başladı
Şişliği azaltmak için yaralı bölgeye biraz buz uygulayın.
Şişmeyi engellemek için ayak bileğine biraz buz koy.
Şiddetli şişlikler ve nefes alma güçlüğü. Bir vakada ise ölümcüldü.
Şişmeyi engellemek için ayak bileğine bir buz torbası koymalısın.
Şişliği önlemek için bileğine buz koymalısın.
Son zamanlarda hareketsiz kaldığınızda kol ve bacaklarınızda nedensiz şişlikler oluyor mu?