Translation of "Succeed" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Succeed" in a sentence and their turkish translations:

It may succeed? It will succeed!

Başarabilir mi? Başaracak!

Tom'll succeed.

Tom başarılı olacak.

Who'll succeed?

Kim başaracak?

We'll succeed.

Biz başarılı olacağız.

- I'm sure that you'll succeed.
- I'm confident that you'll succeed.
- I'm sure you'll succeed.

Senin başaracağından eminim.

- I'm sure you will succeed.
- I'm sure that you will succeed.
- I'm sure that you'll succeed.
- I'm sure you'll succeed.

- Başaracağından eminim.
- Senin başaracağından eminim.
- Başarılı olacağından eminim.

I didn't succeed.

Ben başarılı olmadım.

Did Tom succeed?

Tom başardı mı?

We did succeed.

Başardık.

We must succeed.

Başarmalıyız.

They'll never succeed.

Onlar asla başarılı olmayacak.

You must succeed.

Başarmalısın.

You won't succeed.

Başarılı olmayacaksın.

We will succeed.

Başaracağız.

Esperanto will succeed.

Esperanto başarılı olacaktır.

Maybe you'll succeed.

Belki başaracaksın.

They didn't succeed.

Onlar başarılı olmadı.

They won't succeed.

Onlar başarılı olmayacak.

Tom won't succeed.

Tom başarılı olmayacak.

They cannot succeed.

Başaramazlar.

- He is certain to succeed.
- He's certain to succeed.

Başarılı olması kesindir.

- Tom will probably succeed.
- Tom is likely to succeed.

Tom muhtemelen başarılı olacak.

- We hope that you will succeed.
- We hope that you'll succeed.
- We hope you'll succeed.

Umarız ki başaracaksın.

- I believe that you will succeed.
- I believe that you'll succeed.
- I believe you'll succeed.

Senin başaracağına inanıyorum.

We can gradually succeed.

adım adım başarılı olabiliriz.

You deserve to succeed.

Başarılı olmayı hak ediyorsun.

She deserves to succeed.

O başarılı olmayı hak ediyor.

He'll succeed in time.

O zamanla başarılı olacak.

He couldn't possibly succeed.

O, muhtemelen başaramadı.

He'll succeed for sure.

O, kesinlikle başaracak.

She's sure to succeed.

O başaracağından emindir.

She'll succeed for sure.

O, kesinlikle başarılı olacak.

Tom will succeed eventually.

Tom sonunda başarılı olacak.

I think she'll succeed.

Ben onun başarılı olacağını düşünüyorum.

He wanted to succeed.

O başarılı olmak istedi.

I'm anxious to succeed.

Başarmak için endişeliyim.

He strives to succeed.

O başarılı olmak için gayret ediyor.

How can you succeed?

Nasıl başarılı olabiliyorsun?

Tom will probably succeed.

Tom muhtemelen başarılı olacak.

I hope to succeed.

Ben başarılı olmayı umuyorum.

I think you'll succeed.

Sanırım başaracaksın.

I hope I succeed.

Umarım başarılı olurum.

You will probably succeed.

Muhtemelen başaracaksın.

Will the experiment succeed?

Deney başarılı olacak mı?

He hoped to succeed.

Başarılı olmayı umuyordu.

Tom hoped to succeed.

Tom başarılı olmayı umuyordu.

Your plans won't succeed.

Senin planların başarılı olmayacak.

Tom couldn't possibly succeed.

Tom muhtemelen başarılı olamadı.

I'm sure I'll succeed.

Başarılı olacağıma eminim.

- Tom is sure that he'll succeed.
- Tom is sure he'll succeed.

Tom başaracağından emin.

- You will succeed in the end.
- You'll succeed in the end.

Sonunda başaracaksın.

- Tom'll succeed.
- Tom will succeed.
- Tom is going to do well.

Tom başaracak.

- I'm sure Tom will succeed.
- I'm sure that Tom will succeed.

Tom'un başaracağından emin değilim.

- He will succeed without doubt.
- He will succeed, without a doubt.

O şüphesiz başarılı olacaktır.

- He is most likely to succeed.
- He's the most likely to succeed.

O, büyük olasılıkla başaracak.

- Unfortunately, I'm not sure she'll succeed.
- Unfortunately, I'm not sure he'll succeed.

Maalesef, onun başaracağından emin değilim.

And he struggles to succeed

Ve başarabilmek için ise mücadele veriyor

We expect him to succeed.

Biz onun başarılı olmasını bekliyoruz.

You'll succeed if you try.

Çabalarsan, başarırsın.

I'm confident that you'll succeed.

Senin başaracağından eminim.

Who will succeed the throne?

Kim tahta çıkacak?

I'm pretty sure he'll succeed.

Ben onun başarılı olacağından oldukça eminim.

He is sure to succeed.

O başaracağından emin.

If you try, you'll succeed.

Denersen başarırsın.

Tom will succeed for sure.

Tom kesinlikle başarılı olacak.

Tom is sure to succeed.

Tom başaracağından emin.

Tom isn't likely to succeed.

Tom muhtemelen başarılı olmayacak.

When women succeed, America succeeds.

Kadınlar başarılı olduğunda, Amerika başarılı olur.

Study hard, and you'll succeed.

- Sıkı çalış ve başaracaksın.
- Sıkı çalışırsan, başarırsın.

I think he will succeed.

Onun başarılı olacağını düşünüyorum.

We hoped we'd succeed today.

Biz bugün başarılı olacağımızı umuyorduk.

He will succeed without fail.

O şüphesiz başarılı olacak.

I think she will succeed.

Onun başarılı olacağını düşünüyorum.

He is bound to succeed.

Başarması kesin gibi.

Will he succeed or fail?

Başarılı mı yoksa başarısız mı olacak.

I tried but didn't succeed.

Denedim ama başaramadım.

Are we going to succeed?

Başaracak mıyız?

I want Tom to succeed.

Tom'un başarmasını istiyorum.

It takes courage to succeed.

Başarılı olmak cesaret ister.

Hardworking people succeed in life.

Hayatta, çalışkan insanlar başarılı oldu.

I do hope you'll succeed.

Başaracağınızı umuyorum.

You will succeed some day.

Bir gün başaracaksın.

The plan did not succeed.

Plan başarılı olmadı.

I worked hard to succeed.

Başarmak için sıkı çalıştım.

It's likely that she'll succeed.

O muhtemelen başaracaktır.

To succeed, you must believe.

Başarmak için, inanmalısın.

One day, somebody will succeed.

Bir gün, birisi başaracak.

Tom is eager to succeed.

Tom başarılı olmak için istekli.

Tom is certain to succeed.

Tom'un başarıya ulaşacağı kesin.

I'm convinced Tom can succeed.

Tom'un başarılı olabileceğine ikna oldum.

You'll never succeed without me.

Bensiz başarılı olmazsın.

Tom will succeed in time.

Tom zamanında başaracak.

I want him to succeed.

Onun başarmasını istiyorum.

I want her to succeed.

Onun başarılı olmasını istiyorum.

I want you to succeed.

Başarılı olmanı istiyorum.

You will succeed in this.

Bunda başarılı olacaksın.

Tom is going to succeed.

Tom başaracak.