Examples of using "Streets" in a sentence and their turkish translations:
...güçlü yırtıcıları ortaya çıkarıyor.
Müşteriler caddeleri doldurdu.
Sokaklar boştu.
Caddeler temiz.
- Sokakları su basmış.
- Sokaklar su altında.
Moloz sokakları kirletti.
- Sokaklar ıssızlaşıyor.
- Sokaklar ıssız hale geliyor.
- Sokaklar sessizdi.
- Caddeler sessizdi.
Sokaklar kirli.
Sokaklar ıssız.
Sokaklar karla kaplıydı.
...sokakların nasıl değiştiğini,
caddeler yerine yürüyüş alanları
Bando caddelerde geçit töreni yaptı.
O sokaklarda yürüdü.
Caddeler parlak bir biçimde aydınlatılmış.
Sokaklarda kar yağıyor.
Kalabalık sokakları doldurdu.
- Sokağı su bastı.
- Sokağı sel bastı.
Onlar farklı sokakları izliyordu.
Onlar farklı yollar izliyordu.
İnsanlar sokaklarda dans etti.
İnsanlar sokaklara döküldü.
Sokaklar hâlâ kalabalık.
Yağmur yağdığında sokakları sel bastı.
Sokaklardayken küfür edebilirsin
Sokakları görmek istiyorum.
Şehrin çok sayıda geniş caddeleri var.
Sokaklar gece boşaldı.
Hokkaido'daki caddeler geniştir.
- Sokaklarda kazalar var.
- Caddelerde kazalar var.
Geceleyin sokaklar tehlikelidir.
Caddeler geceleyin güvenli değil.
Caddeler bayraklarla dekore edilmişti.
Ana caddeler çok geniş.
Sokaklardaki suç artıyor.
Sokaklar boş ve sessiz.
Sokaklar sadece arabalar için değildir.
New York caddeleri çok geniştir.
Sokaklar karla kaplıydı.
Kübalı askerler sokakları koruyordu.
Sokaklarda savaş vardı.
- Sokaklar karla kaplıdır.
- Caddeler karla kaplıdır.
Naziler sokaklarda yürüyorlar.
arkadan gelen ağlama ve çığlık seslerini duyabiliyordum.
İki cadde doğru açılarda kesişiyor.
Ben sokakları görmeye gitmek istiyorum.
Geceleyin sokaklar güvenli değildir.
Hokkaido'nun caddeleri çok geniştir.
Sokaklar genç çiftlerle doluydu.
Bütün gün sokakları başıboş dolaştım.
Caddeler eski mağazalarla kaplı.
Tom Boston sokaklarında dolaştı.
Burada sokaklar 7'ye kadar boştur.
Bu kentin sokakları geniştir.
Bu kentin sokakları dardır.
Ana caddeler geniş ve güzel.
Sokaklar bahar güneşinde parlıyor.
Sami sokaklarda Leyla'yı takip ediyordu.
Irkçılar sokakta şiddet eylemleri gerçekleştiriyor.
Sokaklarda cinler... ...gulyabaniler...
Aslında yazılı olmayan sokaklarda olan bir kural vardır
Zaman geçirmek için caddelerde dolaştım.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
İki cadde birbirine paralel çalışır.
Oğlunu arayarak caddeleri dolaştı.
Türk tankları sokaktaki insanları vurdu.
Zamanımı sokaklarda dolaşarak harcadım.
Sokaklar ve evler sel altında kaldı.
Tokyo sokakları Cumartesi günleri doludur.
Bu çocuklar sık sık küçük sokaklarda oynarlar.
Chongqing dolambaçlı sokaklarıyla tepelik bir şehir.
Sokaklarımız eskisinden daha temiz görünüyor.
Geceleri yalnız başına sokaklarda yürümekten kaçının.
1910 yılında şehir yollara kaldırım döşemeye başladı.
Sokaklarda şiddet ve kaos var.
Onlar kamu sokaklarında, otobüslerde ya da trenlerde uyudu.
Okulların içinde canlı canlı yakmış ve sokaklarda vurmuştu.
Bu çocuklar sokaklardan kaçırılıyor.
Freetown sokaklarını kirleten cesetler vardı.
Biz sokaklardaki gençler, okullu grevciler olarak
Sokaklarda artık masum insanları da öldürmeye başladı
Ferrari'lerle ya da Lamborghini'lerle devriye atarken görmek olağan dışı değil...
Tom sarhoş ve çıplak şekilde sokaklarda koşuyordu.
- Sokaklarda biriken kar, trafiği engelledi.
- Caddelerde biriken kar, trafiği engelledi.
Hava karardıktan sonra sokaklarda yürümek güvenli değildir.
Bu sabah hemşirem beni sokaklara götürdü.
"Milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum."
Banliyölerde caddeler kıvrımlı ve dardır.
İnsanlar kaldırımda yürür. Arabalar caddeleri geçer.
Gün boyunca yollar arabalarla dolar.
Caddeler boştu ve insanlar gitmişti.
Tom, Boston sokaklarında boyunca Mary'nin arabasını izledi.
Biz Kyoto sokaklarında yukarı aşağı yürüdük.
Bu kalabalık bana Tokyo caddelerini hatırlatıyor.
Tom yıllarını Boston sokaklarda yaşayarak geçirdi.