Translation of "Debris" in Turkish

There was debris everywhere.

Her yerde enkaz vardı.

Debris littered the streets.

Moloz sokakları kirletti.

Debris was cleared away.

Moloz temizlendi.

That eat debris falling to the seafloor.

tarafından sindirilirler.

Tom looked through the debris on the floor.

Tom yerdeki enkaza baktı.

Meaning space rock and other debris it kicks up,

uzay kayalar'ı ve başladığı diğer enkazları,

Plastic is the most prevalent type of marine debris.

- Plastik en yaygın deniz debrisidir.
- Plastik en yaygın deniz kirleticisidir.

The Perseids occur when Earth enters the debris field left behind by the comet Swift-Tuttle.

Perseidler, Dünya'nın Swift-Tuttle kuyruklu yıldızının geride bıraktığı enkaz alanına girmesiyle oluşur.

Petrified trees in Yellowstone are the result of volcanic debris flows that occurred about 50 million years ago.

Yellowstone'daki taşlaşmış ağaçlar, yaklaşık 50 milyon yıl önce meydana gelen volkanik moloz akışlarının bir sonucudur.