Translation of "Crowded" in Turkish

It's crowded today.

Bugün kalabalık.

It was crowded.

O kalabalıktı.

It's still crowded.

Hâlâ kalabalık.

We're crowded now.

Biz şimdi kalabalığız.

- The hospital is not crowded.
- The hospital isn't crowded.

Hastane kalabalık değil.

- It'll be crowded everywhere.
- It's going to be crowded everywhere.

Her yerde kalabalık olacak.

The train was crowded.

- Tren kalabalıktı.
- Tren tıklım tıklımdı.

The bus was crowded.

Otobüs kalabalıktı.

Shoppers crowded the streets.

Müşteriler caddeleri doldurdu.

It's crowded again today.

Bugün yine kalabalık.

The park was crowded.

Park kalabalıktı.

The bar is crowded.

Bar kalabalık.

The beach was crowded.

Plaj kalabalıktı.

The room was crowded.

Oda kalabalıktı.

I was crowded out.

Ben dışarıya itildim.

It really was crowded.

Gerçekten kalabalıktı.

The place was crowded.

Yer kalabalıktı.

Tom says it's crowded.

Tom oranın kalabalık olduğunu söylüyor.

The hospital is crowded.

Hastane kalabalık.

The bus became crowded.

Otobüs kalabalık oldu.

The cafeteria was crowded.

Kafeterya kalabalıktı.

The church was crowded.

Kilise kalabalıktı.

Was the train crowded?

Tren kalabalık mıydı?

Was the bus crowded?

Otobüs kalabalık mıydı?

- Is it always so crowded here?
- Is it always this crowded here?

Burası her zaman çok kalabalık mı?

These ants are very crowded

çok kalabalıktır bu karıncalar

The bus was very crowded.

Otobüs çok kalabalıktı.

Everywhere seems to be crowded.

Her yer kalabalık görünüyor.

Towns are very crowded today.

Bugün kasabalar çok kalabalık.

It's completely crowded in there.

Orası tamamen kalabalık.

This Publix is always crowded.

Bu Publix her zaman kalabalık.

It'll be crowded everywhere today.

Bugün her yer kalabalık olacak.

The room was too crowded.

Oda çok kalabalıktı.

London's less crowded than Delhi.

Londra Delhi'den daha az kalabalık.

I found the theater crowded.

Tiyatroyu kalabalık buldum.

Istanbul is a crowded city.

İstanbul kalabalık bir şehirdir.

The boat was very crowded.

Tekne çok kalabalıktı.

The train was very crowded.

Tren çok kalabalıktı.

Saint Peter's Square is crowded.

Aziz Petrus meydanı kalabalıktır.

Saint Peter's Square was crowded.

Aziz Petrus meydanı kalabalıktı.

The bus was awfully crowded.

Otobüs son derece kalabalıktı.

The theater was too crowded.

Tiyatro çok kalabalıktı.

This restaurant is always crowded.

- Bu restoran her zaman kalabalıktır.
- Bu restoran her zaman kalabalık.

The bus is always crowded.

Otobüs her zaman kalabalıktır.

I don't like crowded beaches.

Kalabalık plajları sevmem.

It's a bit crowded here.

Burası biraz kalabalık.

It's very crowded in there.

Orası çok kalabalık.

It's very crowded in here.

Burası çok kalabalık.

The bar was very crowded.

Bar çok kalabalıktı.

The restaurant was very crowded.

Restoran çok kalabalıktı.

The beach wasn't very crowded.

Sahil fazla kalabalık değildi.

The room was crowded with furniture.

Oda mobilya ile doluydu.

The street was crowded with people.

Cadde insanlarla doluydu.

The street was crowded with cars.

Cadde arabalarla doluydu.

Tom and Mary like crowded beaches.

Tom ve Mary kalabalık plajlardan hoşlanırlar.

It was crowded in the car.

Arabada kalabalık vardı.

Tom got on the crowded elevator.

Tom kalabalık asansöre bindi.

The bus was hot and crowded.

Otobüs sıcak ve kalabalıktı.

Everyone crowded around the fantastic dancer.

Herkes harika dansçının etrafına toplandı.

It's a little crowded in here.

Burada biraz kalabalık.

It's a bit crowded in here.

Burada biraz kalabalık.

The train was crowded with people.

Tren insanlarla doluydu.

The zoo is crowded with visitors.

Hayvanat bahçesi ziyaretçilerle doludur.

The roads of Istanbul are crowded.

İstanbul'un yolları kalabalıktır.

The beach was crowded with tourists.

Plaj turistlerle dolu.

- The front of the bus was not crowded.
- The front of the bus wasn't crowded.

Otobüsün önü kalabalık değildi.

We were crowded into the small room.

Küçük odaya sıkıştırıldık.

The shop was crowded with young people.

Dükkân genç insanlarla doluydu.

The store happened to be crowded yesterday.

Dün mağaza tesadüfen kalabalıktı.

The store was crowded with holiday shoppers.

Mağaza, tatil alışverişçileriyle doluydu.

It's an area crowded with new houses.

O yeni evlerle dolu bir alandır.

It seems less crowded during the week.

Hafta boyunca daha az kalabalık görünüyor.

The eager spectators crowded into the stadium.

İstekli seyirciler stadyuma doluştu.

It being Sunday, the park was crowded.

Pazar olduğundan park kalabalıktı.

It was crowded here all last week.

Bütün geçen hafta boyunca burası kalabalıktı.

Tom was stuck in a crowded elevator.

Tom kalabalık bir asansörde sıkıştı.

The beaches are less crowded in September.

Plajlar eylül ayında daha az kalabalık.

He crowded the books into the shelves.

Kitapları raflara yığdı.

Why is the train so crowded today?

Bugün tren neden bu kadar kalabalık?

It's getting kind of crowded in here.

Burası biraz kalabalık oluyor.

Italy's beaches are crowded in the summer.

İtalya'nın sahilleri yazın kalabalıktır.

Look out for pickpockets on crowded trains.

Kalabalık trenlerde yankesicilere dikkat et.

The train is very crowded this evening.

Tren bu akşam çok kalabalık.

The bus is very crowded this morning.

Otobüs bu sabah çok kalabalık.

Nobody goes there anymore. It’s too crowded.

Artık oraya hiç kimse gitmiyor. O çok kalabalık.

His store is always crowded with customers.

Dükkânı sürekli müşteri kaynıyor.

The pantomime is crowded with merry hearts.

Pandomim neşeli kalpler ile doludur.

It's going to be crowded everywhere today.

Bugün her yer kalabalık olacak.

The train was more crowded than usual.

Tren her zamankinden daha kalabalıktı.

It was very crowded in the elevator.

Asansör çok kalabalıktı.

It was very crowded in the room.

Odada çok kalabalıktı.

It was very crowded on the bus.

Otobüste çok kalabalıktı.

It gets very crowded here on weekends.

Hafta sonlarında burası çok kalabalık oluyor.

The zoo will likely be crowded tomorrow.

Hayvanat bahçesi muhtemelen yarın kalabalık olacak.

So now we're crowded, so we're building structures

yani artık kalabalığız yani yapılar inşa ediyoruz artık

I wonder why it's so crowded here today.

Bugün burasının niçin çok kalabalık olduğunu merak ediyorum.